Felaketiydi yaþamanýn
Takýlýr nefesim acýsý tazelenir
Nihayetinde örselendi caným
Sendeliyor kalbim toy bir kýz için
Sözlerinde suskunluk yasasý
Nazýndan vazgeçerse daha da bir sevimli olacak
Ey soluðumu kesen
Eðer bir gün karþýlaþýrsak deniz gören bir yerde
Masada mey þiþesi önümde biri boþ iki kadeh
Ýlkin, senin gözlerine mahsur düþse benimki
Sonra yüreðinin kapsýna asýlsa
Belki avuçlarýnýn içi terler
Kim bilir?
Mahzunum adalý!
Kýsmet siper etti elini
Kulaðýna çalýnmýþ olmalý, iptal edildi yelken seferleri
Sen biraz bekleyeceksin
Nasýl da yoruldum þirin durmaktan
Paydos zili çalýyor gövdemin
Kanatlarýmý yeni ufuklara çýrparken þöyle uzunca gitsem ben
Ey sakin yüreðimi karýþtýran el
Külümü karýþtýrýnca
Eski bir resmine bakar gibi baktý bana
Zamanýn yüzüne tersine çevirdim kum saatini
Eþikte düþürülmüþ hatýralarýn açýk unutulmuþ kapýsý
Ahþap evin mehtaba yataklýk eden odasýnýn içimdeki kýz çocuðunu alýp geldim
Çok geçti
Çocukluðun makyajýnýn aktýðý
Sýzmýþ bu þehrin garýna bir manzara gibi
Gökyüzüne yaslanýp çözdüm yadigârlarýn lehçesini
Zannedildiði kadar güçsüz deðilim ben
Büyüdüm annemin boylarýndaydý boyum
Gecenin en metruk anýnda sokaklarýn dizinde fütursuzca çok aðladým
Dur demeye gücü yetmedi kimsenin
Kendi saçlarýmý okþadým baþým dik dursun diye
Bende bu dünya derdi yok sanma
Uyku girmez düþüme çýðlýktan önce
Donuk bir kýþ göðünün altýnda eðilmiþ aðacýn çýplak dallarýnda filizlenirken gece
Karanlýk köy verilirken göz yumuyordu sine
Yaþam karmakarýþýk bir bulmaca, yavan bir menü
Ziyafet sofrasýndan kalktým açla tok arasýnda
Hamdým, piþtim, sibir daðýndan döndüm
Baðrý yanýk bir arif kadýn oldum
Of, of deme mi?
Sen çok bekleyeceksin
Sakin bir gecede, ürkek bir yaðmura denizin rutubeti karýþýyordu
Bir baba ve iki kadýn, üçümüz, aklýma geliþini severim
Sevgiyi demledik, edebiyattan söz ediyorduk, iyiydik
Babamýn sesi, aþkýn muhteþem dizeleri
“Yüzün iki harfti senin”
Önüne düþen bukleleri yüzünü görmek için kaldýrdým
Huysuz kadýným
Bir daha aya bakmadým hiç!
Minicik pýtýrdýlarla karanlýðýma tel tel yýldýz yaðdý
Sabah tazeliðinde su gibi tenime sinmiþ
Yüreðimde belli belirsiz bir iç çekme
Aklýmda hýnzýr bir soru iþaret eder
Amansýz seviþim aziz bir þeysin
Mini minnacýk huysuzum
Kýskandým o huysuz kadýný
Sendeki âþýk olma haline âsýðým ben
Sana benzeyen bir adamdan bende þiir dinlemek istiyordum
Hiç sevmedim mevhum aþklarý hiç
Uzlet sýkýntýlý bir illet
Sen, ben, ne fark eder ki
Sevginin seni-beni olmaz diyoruz ya hani
Deðiþmedi hiç bendeki mihengi
Sevgisine yaþýna, kimliðine kantar vurmadan
Elimi tutaný da sevdim, sýrtýný döneninde
Öyle ki
Mesut olsunlar diye dualar ettim geceleri
Sümbülî bir gökyüzü, ýssýz bir pazar günü
Grileþmiþ bir deniz gözüküyordu uzaktan
Güneþ öyle nefis ki! Yalaz yalaz
Efsunkâr bir kývrýlýþ o kadar cazip ki
Hiçbir bestekâr onun naðmesini bulamaz
Dudaklarým baþka bir gülüþle gülüyor
Bir çýnar aðacýnýn yeþil dallarý altýnda
Boðaza sýrtý dönük bir adam bi baþýna
Sesi babamýn sesine ne çok benziyordu
“Kalbimin tam alný ortasýna bastý, aþkýn can damarý çatladý”
Ama güzeldi! Söyledikçe dilim topallýyor!
Önce kokusu geldi
Sonra rüzgârý
Daha sonra baþak gibi döküldü omzundan saçlarý
Kara kirpiklerinin çerçevelediði mavi gözleri soluðumu kesti
Candan geçilesice aþký azat etti
Yeknesak bir cümleyle her gece serenat verebilirim
Söyleyemediklerimle zihnimi söylediklerimle yüreðimi terletiyorum
Söyleyebildiklerimden çoktu
Ýç cebime istiflenmiþ senli þiirler
Sen deniz gök, bir an dursanýz ithaf ederdi sana
Nerdeyse tükettim nefesimi! Etme getir kulaðýný
Ley-la! Benimle evlenir misin?
Ba-ba!
Sana benzeyen birine evet dedim!
KAYIP YALDIZ