Mustafa Ceyhun
KÖYÜM NEREDE
Mustafa Ceyhun

KÖYÜM NEREDE


KÖYÜM NEREDE


Sabahın müjdecisi ezanlar okunuyor
Ötüşürken horozlar, bir günü ağartıyor
Telaşla açılıyor kapılar yavaş yavaş
Hürriyete kavuşurken, azgın bir telaş
Kimi me, me diyor, kimi mo, mo diyor
Özgürce çıkıyorlar siperlerinden
Danalar kuzular koşuyordu peşinden
Sürünün çobanları ellerinde değnekleri
Koşarken sürüler köyümün merasına
Korumaya alıyordu köpekten tüfekleri

Köyümün bir de kurbağalı göleti vardı
İçinde sesleri hiç susmayan kurbağaları
Gölette dolaşıyordu eski hamur tekneleri
İçinde çocuklar, elinde çubuktan kürekleri
Bir adam yüzüyordu suları köpürterek
Sırtında maskaralık yapardı kurbağaları

Köyümün sabahı akşamı bir başkaydı
Tandır ekmeğinin kokusu bir başkaydı
Süt sağan gelinler, yayık yayan analar
Yağın balın peynirin tadı bir başkaydı
Yollara dizilirdi köyün kağnı arabaları
Tarlasına giden baba oğul keyfi başkaydı

Belki de siz hiç görmediniz
At arabasını kağnı arabasını
Ekmek pişirilen tandır damını
Gölgeler bırakan gaz lambasını
Türküler söylerken harmanlarında
Öküzlerin çektiği gem tahtasını
Mahmuzlardı geçler kırlarda atlarını
Ufuklara yelken açarken kanatlarını

Evvelce böyle toprağa düşman değildik
Hasret değildik toprağın kokusuna
Toprağın dostuyduk zerresini severdik
Yollarımız topraktan evlerimiz topraktandı
Ölüm vardı, mezarımızda da topraktandı
Şimdi kavuştuk bin yıllık ölümsüz evlere
Kendimizi de benzettik ölümsüz devlere

Mustafa CEYHUN

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.