Yaramazlýk yaptýðýmda, Her anlatýlaný masal bilirdim. Hey gidi çocukluðum, Yaramazlýk yaptýðýmda, anlatýlan masallara nasýl da sevinirdim.
Hatýrlýyorum; Muhacir Ninemin bir zemheri gecesinde anlattýðý o uzun masalý, Düþünüyorum da acaba o gece çok mu yaramazlýk yapmýþtým, Ansýzýn kýrýldýðýnda bahçedeki yaþlý kayýsý aðacýnýn dalý, Ben Muhacir Nineme korku ile nasýl da sarýlmýþtým.
Hadi çýk gel, bir zemheri akþamýnda sar beni, Titremesin ellerin, anlat bana Ermeni zulmünü. Köy meydanýnda kurþuna dizilen yiðitleri, Hamile gelinlerin süngülendiðini, Baþýndan örtüsü alýnýp, saçýndan sürüklenen genç kýzlarý, Ezan okurken Þehit edilen Hoca Salih’i anlat. Tekerleði barut kokan kaðnýlarý, Sarý öküzü, Solmuþ çiçekleri, çiðnenmiþ karanfilleri, Ateþe verilen harmanlarý, bozulmuþ baðlarý, viran damlarý anlat bana. Koþarken sýrtýndan vurulan yetim Ahmet’ i, Dumaný kesilmiþ bacalarý, toplu mezarlarý, Çamurlu Anadolu yollarýný anlat. Mustafa Kemal’ i, Kara Bekir Paþayý, Erzurum’u, Bayburt’u, Kelkit’i anlat.
Sana söz, yaramazlýk yapmayacaðým bir daha, Gül yüzlüm, kýnalý saçlým, yanaðý benlim, Hayat aðacým, Muhacir ninem benim.
Bilirim, Biliyorum gelmeyeceksin, Ne olurdu sanki kalsaydýn benimle, Hani Kelkit’ e gidecektik, Anadolu’ nun tozlu yollarýndan seninle. El sallayacaktýk aþinalara, Su verecektik solmuþ çiçeklere, çiðnenmiþ karanfillere, Belki Ahmet ‘ i bulacaktýk, Hoca Salih’ in ezanýyla, Köy meydanýndaki çeþmenin baþýnda ikindi namazý için abdest alacaktýk. Hani gelirken evde yatalak býraktýðýn, Kapýsýna kilit vurduðun yaþlý nineni arayacaktýk, Toplu mezarlarýna Fatiha okuyup, Hani seninle Ermeni’ ye hesap soracaktýk. Bir Muhacir Ninem vardý benim, Muhacir Ninem canýmdý benim.
Þimdi buzlar çözüldü, çocuksu yüreðimde, Nedendir bilmem Kýrmýzý karanfillere bu denli sevdalanmam, Zemheri akþamlarý gibi kaybolup gitti Muhacir Ninem. Daðlar yorgun, yollar yorgun, yorgun bulutlarý kovalar rüzgâr, Ne hu çeken sarý baþaklý tarlalar, ne de kar savrulan kar taneleri var gözümde, Yolunu kaybeden Karýnca, bulmuþtur yuvasýný herhalde. Þimdi yanma sýrasý benim, Þimdi sorguya çekilecek ben, Daraðaçlarý yapýlan zulümlerin hesabýný çekemez.
Çok bekledim, Çok bekledim bir gün kalkýp gelmeni, Sana yapýlan zulmün hesabýný verse de Ermeni. Allah affetmez, ben affetmem, tarih affetmez. Huþu içinde, mabede dönmüþ mezarý ninemin, Þimdi yatar sað yanýnda garip annemin.
Girsem diyorum, þöyle bir anlýk koynunuza, Sarýlsam hasretle, sarýlsam boynunuza. Oturup dertleþsek, kimsenin görmediði bir yerde geceleri, Hediye etsem gözyaþýmla yetiþtirdiðim Kýrmýzý karanfilleri. Tutup öpmek isterken kýnalý ellerinizden, Alýp götürse Cennet’ e bir Melek sizi Berzah Âleminden. Yine ben kimsesiz, yine öyle garip kalsam, Siz Cennet’ de iken ben sizleri seyre dalsam. Nur yüzlüm, kýnalý saçlým, yanaðý benlim, Temel taþým, hayat aðacým, Muhacir ninem benim.
Birecik – 7 Haziran 1998
Yüksel Erentürk YILMAZ Sosyal Medyada Paylaşın:
Yüksel Erentürk YILMAZ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.