sabahý erken vurdu saat durgun sulara
oysa gece aklýyla tuzaklara düþürülüþümün kaçýncý aný
anladým güneþi parçalýyorlar ellerime konan yorgun aþklar
pencereme dökülen eski yaðmurlarda diniliyorum sesini
paslanmýþ saatlerden dökülüp gelecektim hani
denizimin hüzün çoðalttýðýna bakmayýn siz
hayat acýtýrken sýrlý noktalarýmý
sadece bir kaç adýmým vardý
gelecektim
þimdi
rüzgarýn sesiyle buðulanýrken gözlerim
karanlýklara akýyorum
yüzüme vuran her mana yýpranýrken
geceyi erken bitiriyor düþünüþlerimde incecik aydýnlýðým
sevdanýn tenine ateþ giydiriyor vakit
kalbimde yýkýk susmalarým hep diyor
daha gidilecek uçurumlar var
þehrin ortasýnda sarýlýrken ay ýþýðýna
bakmýyorum kanayan izlerime
düþlerden ýrak bir kendimim
saklarým geçmiþimi sürüklendiðim iklimlere
ki
hala ölmemiþ þarkýlarým var
kurumuþ aðaç gibi kalma gözlerimde adam
gizli dalgalarýn vucudunda dinlenen rüzgarým
bulutlarým hep vardýr
ve hepsi de sönmüþ ýþýklar kadar siyahtýr
ruhumu uzaklara taþýyan zaman intikam alýrken
dalgýnlýðýmýn içinde ne çabuk büyüdüm
ki
nasýl periþaným bekleyen üþümelerimde
sakýn sende sorma adýmý Anne
korkunç yalnýzlýðým
sessizliðin titrek elleriyle uzanýrken
öpemedim dudaklarýndan aþk
bütün gürültülerle koþ gövdemden
derin dehlizlerde ýþýðýn yok
ben kendi gölgeme düþerim