Elveda
saatler onsekizi gösteriyordu
iþ çýkýþý
yine yorgun argýn dönüyorum...
sabah bir þey söylememiþtin
gün boyu aklýma takýldýydý
ki az daha kolumu makinanýn diþlerine kaptýrýyordum
hani o an oracýkta çapkýn Süleyman durdurmasa eðer makinayý...
günden güne yoksulluðumuz su yüzüne çýkýyor
aldýrmýyoruz, öylece üçbeþ kuruþla yetinip.
ama yetmiyor iþte...
hani yoksuluz ya
yorgunluðumuz bile bir acayip uzuyor þu kaldýrýmlarda...
seninle kaçyýldýr evliyiz ? sahi unuttumda..
dalgýnlýðýma ver ne olur...
ne güzel baþlamýþtý oysa her þey
mutluluk yanaðýmýzda bir gül gibi açmýþtý...
ki aramýzda aþk vardý her þeyden önce
yada biz öyle zannediyorduk, ne bileyim iþte
yada evlilik aþký öldürüyor, yoksulluk gibi...
neyse bunlarý düþünmenin zamaný deðil þimdi
çünkü aklým hala sabahýn yedisinde...
kapýyý açar açmaz
duvarda ki takvim yapraklarýna iliþti ilkin gözlerim
ki tarih hala dünü gösteriyordu
sonra salondaki masaya býrakýlmýþ bir not
sonu (elveda) ile biten
ne yalan söyleyeyim
karanlýðý bekledim önce
ve sonra usul usul düþürdüm seni kipriklerimden.
hani yoksuluz ya
gözyaþýmýz bile bir acayip dökülür...
Sosyal Medyada Paylaşın:
yasar_Çetinkaya Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.