Sevad-ý a’zam sevad-ý a’zam Belki oluptur Arþ-ý muazzam
Matlab-ý canan matlab-ý canan Olsa acep mi þimdi bu gönlüm
Seyr-i billahtýr seyr-i billahtýr Li maallahtýr fena fillahtýr
Ayinesinde ayinesinde Gird-i sivayý buldu bu gönlüm
El fakru fahrý el fakru fahri Demedi mi ol alemler fahri
Fahrini zikrin fahrini zikrin Mahv-u fenada buldu bu gönlüm
Bayramý imdi Bayramý imdi Bayram edersin yar ile þimdi
Hamd-ü senalar hamd-ü senalar Yar ile bayram kýldý bu gönlüm Hacý Bayram Veli ………………… HACI BAYRAM VELÝ ………………… Hacý Bayram Veli, (Ankara, 1352 - Ankara, 1429) Türk mutasavvýf ve þair. Doðum ismi, Numan bin Ahmed, lakabý "Hacý Bayram"dýr. 1352 (H. 753) tarihinde Ankara’nýn Çubuk Çayý üzerinde Zülfadl (Sol-fasol) köyünde doðdu. Hacý Bayram-ý Veli, 14. ve 15. yüzyýllarda Anadolu’da yetiþti. Eserlerini Türkçe olarak yazarak Türkçe kulanýmýný Anadolu’da önemli þekilde etkiledi. Sultan Murad Han verdiði ünlü bir fermanda, Hacý Bayram-ý Veli’nin talebelerinin, yalnýz ilim ile meþgul olmalarý için, onlarýn vergi ve askerlikten muaf tutulduðu bildirmiþtir. Fatih Sultan Mehmed’in Ýstanbul’u feth edeceðini II. Mehmed’in babasý II. Murad’a bildirdiði rivayet olunur. Bir gün medreseye birisi gelerek; "Ýsmim Þüca-i Karamani’dir. Hocam Hamideddin-i Veli’nin selamý var. Sizi Kayseri’ye davet ediyor. Bu vazife ile huzurunuza geldim." dedi. O da, Hamidüddin ismini duyunca; "Baþ üstüne, bu davete icabet lazýmdýr. Hemen gidelim." diyerek müderrisliði býraktý. Birlikte Kayseri’ye yöneldiler ve Somuncu Baba diye bilinen Hamideddin-i Veli ile Kurban Bayramýnda buluþtular. O zaman Hamideddin-i Veli; "Ýki bayramý birden kutluyoruz!" buyurdu ve ona Bayram lakabýný verdi. Talebeliðe kabul etti. Din ve fen ilimlerinde yüksek derecelere kavuþturdu. Hacý Bayram-ý Veli, hocasýnýn vefatýndan sonra Ankara’ya gelerek doðduðu köye yerleþti. Yeniden talebe yetiþtirmekle meþgul oldu. Sohbetleriyle hasta kalplere þifa daðýttý. Talebelerini daha çok sanata ve ziraate sevk ederdi. Kendisi de geçimini ziraatle saðlardý. Açtýðý ilim ve irfan ocaðýna, devrinin meþhur alimleri, hak aþýklarý akýn etti. Damadý Eþrefoðlu Rumi, Þeyh Akbýyýk, Býçakçý Ömer Sekini, Göynüklü Uzun Selahaddin, Edirne ve Bursa ziyaretlerinde talebeliðe kabul ettiði Yazýcýzade Ahmed (Bican) ve Mehmed (Bican) kardeþler ile Fatih Sultan Mehmed Hanýn hocasý Akþemseddin bunlarýn en meþhurlarýdýr. Fatih’in babasý Sultan Ýkinci Murad Han, Hacý Bayram-ý Veli’yi Edirne’ye davet edip, ilim ve manevi derecesini anlayýnca, fevkalade hürmet göstermiþ, Eski Cami’de vazettirmiþ, tekrar Ankara’ya uðurlamýþtýr. Sultan Ýkinci Murad Han kendisinden nasihat isteyince; Ýmam-ý Azam’ýn, talebesi Ebu Yusuf’a yaptýðý uzun nasihatý yaptý: "Tebean içinde herkesin yerini tanýyýp bil; ileri gelenlere ikramda bulun. Ýlim sahiplerine hürmet et. Yaþlýlara saygý, gençlere sevgi göster. Halka yaklaþ, fasýklardan uzaklaþ, iyilerle düþüp kalk. Kimseyi küçümseyip hafife alma. Ýnsanlýðýnda kusur etme. Sýrrýný kimseye açma. Ýyice yakýnlýk peyda etmedikçe kimsenin arkadaþlýðýna güvenme. Cimri ve alçak kimselerle ahbablýk kurma. Kötü olduðunu bildiðin hiçbir þeye ülfet etme. Bir þeye hemen muhalefet etme. Sana bir þey sorulursa ona herkesin bildiði þekilde cevap ver. Seni ziyarete gelenlere faydalanmalarý için ilimden bir þey öðret ve herkes öðrettiðin þeyi belleyip tatbik etsin. Onlara umumi þeyleri öðret, ince meseleleri açma. Herkese itimad ver, ahbablýk kur. Zira dostluk, ilme devamý saðlar. Bazan da onlara yemek ikram et. Ýhtiyaçlarýný temin et. Onlarýn deðer ve itibarlarýný iyi taný ve kusurlarýný görme. Halka yumuþak muamele et. Müsamaha göster. Hiçbir þeye karþý býkkýnlýk gösterme, onlardan biri imiþsin gibi davran." Hacý Bayram-ý Veli, ömrünün sonuna kadar Ýslamiyeti yaymak için çalýþtý. 1429 (H. 833) tarihinde Ankara’da vefat etti. Türbesi kendi ismiyle anýlan Hacý Bayram Camii’ne bitiþik olup, ziyaret mahallidir. Vefatýndan sonra Bayramiyye yolunu talebelerinden Akþemsettin ve Býçakçý Ömer Efendi devam ettirdiler. Hacý Bayram-ý Veli, Yunus Emre tarzýnda þiirler söylemiþtir. Þiirlerinde "Bayrami" mahlasýný kullanmýþtýr.