saðýr bir yaþam el koyunca gözde tüten yarýnlara d’okundu vebalin aðýrlýðý hýçkýrýðýnda gözyaþlarýna
hayallere þehlâ bakan Meryem gülüþlü kor gece düþlerden kalkýlýp kâbusa uyanýlan bir günde aþifte ruhlu yalanlar eklenince gizlilere çekilince kuyunun sularý ve yakýlýnca Roma’ lar öfkelerde sýkýlýr canlar bir nefeslik bedenlerde
olunca kocaman dünyalar dar sevenlere kuruyunca goncalar dallarýnda körpe kopunca küçüðü kýyametlerin solunca çiçekler zamansýz ellerde ve sönünce ferler umuda gebe gözlerde kararýr þehirler çift ruhlu zihinlerde
hep yarýnlara saklanýr yüzü soluk hayaller hep uzaklar koyar içlere küskün umudu bugün de heder olan dünün öcü alýnacakken geçmiþten dilleri düðümler sabýr, mükâfatý uðruna ve gözlerdeki teamül susturur bir mazlumu
insanýn büyüdükçe dünyanýn küçüldüðü anlarda dünün günah/kârý bugün kaybolmayý yeðlerken gözlerden ardýnda býraktýðý harabenin farkýndasýzlýðýnda bir fincan kahve aþkýna kýrklanmýþ hatýrlara ve telve karasýnda saklý öksüz bahtlara kurulur zamanlar
- aslýnda ne kadar uzaklaþabilir ki insan kendinden ne kadar gizlenilir dört yaný ayna duvarlardan ne kadar koyulur boþ çerçevelere donmuþ anýlar ve ne kadar teselli olur saklanan yedi renkli uçurtmalar -
derman arar sayfalar feri sönmüþ gözlere yaralara mürekkep basan Hayyam þiirler kanamalara kalem tutan þairler yetiþir imdadýna yüreklerin aðýr aksak þiirlerin mürekkebi içilir sözlerde kalemi tutulur o þairlerin mecalsiz ellerle
gömüldüðü topraklar bile anlamaz derdini insanýn el deðmemiþ maviler aranýr gökyüzünde gün doðmamýþ geceler hedeflenir sözlere söz gümüþ ise sükûnun vereceklerine tamah getirir insan tüm çaresizliðiyle..