Kahreden, aptalca bir kuruntunun büyük kadýnlarý gibisin sen Avucun topraða dokunsa gök yarýlacak Aðlayacak bulut yüzlü hüzünler.
Hüzün yaðdýkça sokulacak nefesine ihanet Ýhanet ki büyüdüðünü anladýðým en büyük ahmaklýðýn. Kaç kez büyür ki insan?
Belki baþka dillerde dökülecek yüzün Saç teline sokulan meleklerin umudu bile temizlemeyecek dualarýný. Sahi, sana ayrý dillerde öpüþmeyi öðretti mi Tanrý’lar? Ya da diline gem vuran o saçma varsayýmlarý hüznüne döküp Tan aðarana dek yeni bedenlerin ütopyasýna dokundun mu?
O çelimsiz, o virane kýlan þehir eþkiyalarýnýn damaðýnda demlenirken hayat Ört dedim yüzünü, dudaklarýný sýk duvarlar gibi ör Düþerken dudaklarýndan aðlak kadýn portleri Ýçinde bin küfür, üflesen yerle bir olacak Ve yeni binalar dikilecek her gecenin kahreden yoksulluðunda.
Daha çok aðlayan çocuklar dökülecek hüznüne Hepsinde ayrý bir sen, ayrý bir yitirilmiþlik dokunacak pencerene. Mavi soluyacak eskimiþ hikâye baþlangýçlarý Sen öl dedikçe, çoðalacak. Aðlak çocuk kahkahalarý doðuracak günce Yazdýkça, eskiyecek.
Eskizine ters düþen sokak çýðlýklarý düþerken avuç içlerine Gri bir kent resmedecek doðum sancýlarýn. Sahi, bu kaçýncý düþük böyle Her gün elâ gözlü çocuklarý tüketiyor. Sosyal Medyada Paylaşın:
Meryem Ateş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.