……………………………………………………………………………………………………………………………………. ELA GÖZLERÝNE GURBAN OLDUÐUM
Ela gözlerine kurban olduðum Yüzüne bakmaða doyamadým ben Ýbret için gelmiþ derler cihana Noktadýr benlerin sayamadým ben
Aþkýn ateþidir sinemi yakan Lütfuna irer mi cevrini çeken Kollarýn boynuma dolanmýþ iken Seni öpmelere kýyamadým ben
Terk eyledim aðalarým beylerim Bozbulanýk seller gibi çaðlarým Anýn içün ben ah idup aðlarým Ayrýlýk oduna doyamadým ben
Kaldý deli gönül kaldý hep yasta Mevla’m erdir beni murada kasda Aþýk Ömer eydur sevgili dosta Allah’a ýsmarladýk diyemedim ben
Aþýk Ömer (1651 - .... )
Doðum yeri ve tarihi hakkýnda çeþitli rivayetler vardýr; bunlarýn içinde doðruya en yakýn görüneni, onun Konya’nýn Hadim ilçesinin Gezleve köyünde 1651 yýlýnda doðmuþ olduðu yolundaki rivayettir. Düzenli bir medrese tahsili görmediði anlaþýlmakla birlikte devrin kültür muhitleri içinde bulunmak suretiyle kendi kendini yetiþtirmiþ ve ayný devrin diðer aþýklarýna göre daha seçkin bir yer kazanmýþtýr. Þerifî adlý bir þairden ders aldýðý, baþta Fuzûlî olmak üzere klasik edebiyatýn belli baþlý büyük þahsiyetleri yanýnda Hâfýz’ýn divaný ile Sa’dî’nin Gülistân’ýný okuyacak kadar Farsça öðrendiði anlaþýlmaktadýr. Yazdýklarýna ve rivayetlere bakýlarak orduya girdiði, sýnýr kalelerinde bulunduðu, hatta bazý savaþlara katýldýðý tahmin edilmektedir. IV. Mehmed’in 1678’de Çehrin Kalesi’ni fethi münasebetiyle bir manzume yazdýðý gibi, II. Ahmed’in saltanat yýllarýndaki Rus, Venedik ve Avusturya seferleri ve II. Mustafa’nýn bir gazasýyla ilgili bazý manzumeler de yazmýþtýr. Þiirlerinden Ýstanbul, Bursa, Yama, Sakýz, Sinop ve Baðdat gibi yerleri dolaþtýðý anlaþýlmaktadýr. Baþlangýçta divan þairlerini taklide özenerek Adlî mahlasýný kullanmýþ, Ömer mahlasýný daha sonra benimsemiþtir. Þiirlerinde Baðdat’tan Tuna’ya kadar uzanan geniþ bir coðrafya yer almakla beraber bazý þiirlerinin hayal mahsulü olduðu tahmin edilmektedir. 1707’de Ýstanbul’da öldüðü ve Yemiþ Ýskelesi’nde bir türbesinin bulunduðu da yine rivayetler arasýndadýr.
XVII. yüzyýlda Gevherî ve Karacaoðlan ’la birlikte Türk saz þiirinin önde gelen isimleri arasýnda yer alan Âþýk Ömer, geniþ halk kitleleri tarafýndan benimsenme açýsýndan da müstesna bir yere sahiptir. Kendisinden sonra gelen âþýklardan birçoðu ona nazireler yazmýþ, bestelenmiþ þiirleri çeþitli meclislerde çalýnýp okunmuþtur. Âþýkâne ve sûfýyâne mahiyetteki bazý manzumeleri ise bir tür ilahi gibi uzun zaman tekke ve zaviyelerde terennüm edilmiþtir. Asker ocaðýnda bulunmasý dolayýsýyla hem serhat boylarýnýn biraz serbest ve maceralý hayatýný yaþayarak dile getirmiþ, hem de klasik þiirin mecaz, vezin, kafýye ve edebi sanatlarýný, hatta biraz da dilini kullanarak o çevrelerin havasýný yansýtmýþtýr.
Kendisinden önce gelen saz þairlerinden farklý olarak klasik Türk edebiyatýndan büyük ölçüde etkilenen Âþýk Ömer, bilhassa aruz vezniyle yazdýðý divan’larda divan þiirinin kalýplaþmýþ mazmun ve hayal dünyasýna büyük ölçüde yer vermiþtir. Daha saðlýðýnda üstat kabul edildiði için kendisinden sonraki þairler arasýnda onun gibi yazmak bir moda haline gelmiþ, bu da halk þiirinin kendi içinde tabii bir þekilde geliþmesini engellemiþtir. Onun açmýþ olduðu divan þiirini taklit cereyaný yüzünden saz þiirinin eski saflýðý ve dili farkedilir þekilde bozulmuþtur. Geriye býrakmýþ olduðu 2000’den fazla þiirle Türk edebiyatýnýn en çok yazan þairlerinden biri olarak tanýnan Âþýk Ömer hece vezniyle söylediði þiirlerde daha baþarýlýdýr.
Âþýk Ömer divanýnýn en önemli iki yazmasýndan biri Konya Mevlana Müzesi Müzelik Eserler bölümünde bulunan, Hüseyin Ayvansarayânîn istinsah ettiði nüsha ile (Envanter nr. 99) þimdi Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan (Hacý Mahmud Ef. nr. 5097) Ýstanbul Yahya Efendi Dergâhý nüshasýdýr. Ayrýca cönklerde de pek çok þiirine rastlanmaktadýr. Þiirleri, hayatý hakkýnda geniþ bir incelemeyle birlikte S. Nüzhet Ergun tarafýndan yeni harflerle de yayýmlanmýþtýr (Ýstanbul 1936). ………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUÐULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-6-)(-)(-)(
Kara gözlerine kurban olduðum Lebinden tatlý söz duyamadým ben Görmedim Cihan’da eþin,benzerin Sima’na bakmaya kýyamadým ben
Uðrun uðrun esen yellerin ile Bülbülden cilveli dillerin ile Pamuktan yumuþak ellerin ile Sokulup sar beni diyemedim ben
Çile yaðmurunda her gün ýslanýp Geçit vermez sýra daða yaslanýp Eller gibi gurbet elden seslenip Ayrýlýk urbasý giyemedim ben
Yýllar yýlý özlemini çekip de Penceremden yollarýna bakýp da Hasretinle göz yaþýmý döküp de Sýlamda günleri sayamadým ben
Yüce Mevla seni yaratmýþ özel Zerâfet lutfetmiþ ebet ve ezel Sanki o cemal’in mah kadar güzel Kýz senin seyrine doyamadým ben
Bir haber gelmedi tekfur kýzýndan Neler çektim neler cilve nazýndan Hâl’dan hâl’a koyan sevdan yüzünden Sensiz lokmalarý yiyemedim ben
Lüzumsuz ah ile dövme dizlerin Boþa söylenmesin özlü sözlerin Meftun eylemiþti kara gözlerin Baþkasýna kaþým eyemedim ben
Sadýk Daðdeviren Aþýk Lüzumsuz Sosyal Medyada Paylaşın:
ASIKLUZUMSUZ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.