Biliniz ki mârifet, iltifata tâbidir Sanat barýnýr sanma, raðbet görmeyen yerde. Güvenme boþ þeylere, ben þuyum, buyum diye Öyle ol ki ak yüzün, kara çýkmasýn or’da.
Peþindeydi iþçiler, sâde ekmeðin, aþýn Karnýný doyurmaktý, hem yazýn, hem de kýþýn Þili’de yeraltýnda, kalan iþçiyi düþün (*) Her kim olursa olsun, Rabbim koymasýn darda.
Ona câzip geliyor, küfrün kerih kuyusu Kaplamýþ tâ özünü, cehennemin büyüsü! Basîretle birlikte, baðlanmýþ beþ duyusu Kalp gözüyle birlikte, açýlsýn birden perde.
Adâlet O’nun iþi, hiç kimseyi kayýrmaz Sað elinin verdiðin, sol eline duyurmaz Âþýk gerçek âþýksa, bir an olsun ayýrmaz Can boðaza gelse de, sevenin gözü yâr da.
Sonunda giydirirler, kefen denen bir mintan Makam/mevkî fark etmez, ister þah, ister sultan Biri öldüren komut, bir diðeri dirilten Nice hikmetler gizli, çalýnacak o sûr da.
O iyiler, o iyi, atlara binip gitti Gayrý meþru ne varsa, elin tersiyle itti O evsafta insanlar, ya az kaldý, ya bitti Ýstikâmet üzere, yaþayan zatlar ner’de…?
15/10/’10 Hanifi KARA
(*) Þili’de; 33 kiþi, 96 gün, 700 m. Yerin altýnda kaldý ve 2000 civarýnda gazeteci izledi. Sosyal Medyada Paylaşın:
Hanifi KARA Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.