ZOR
Gökyüzünde bir hüzün,
Saðanak halinde düþüyor yeryüzüne
Ve sonbaharda ölmek zor,
Sonbaharda ayrýlmak tüm tanýdýklardan,
Artýk alýþtýðýn kentten,
Umursamadýðýn sokaklardan,
Dikkat etmediðin kavak aðaçlarýndan,
Ve her gün adýmladýðýn kaldýrýmlardan ayrýlmak
Zor, þaþýrtýcý gelse de.
Asýl zor olansa;
Sonbahara defnetmek sevdiðini,
Zor
Okumadýðýn kitaplar dururken kitaplýðýnda,
Fýrýndan aldýðýn taze ekmeði poþetinden bile çýkarmamýþken,
Pencereyi açýp sabahýn taze havasýný,
Gerine gerine çekmemiþken ciðerlerine,
Uyanamamak sabaha,
(Hani þikâyet ettiðin her zaman)
Ya da henüz uyanmýþken düþüvermek soðuk zeminine odanýn,
Ölümün soðukluðunu hissetmek tüm bedeninde,
Zor
Asýl korktuðun ölmek miydi?
Yoksa her zaman þikâyet ettiðin hayattan ayrýlmak mý?
Artýk bunlarý düþünecek zamanýn var mý?
Ölüler düþünürler mi yaþadýklarý zamaný?
Bilemiyorum bunlarý.
Ama bildiðim;
Sonbaharda ölmek zor,
Ayrýlmak sonbaharda hayattan,
Hayatýna bir þekilde girmiþ tüm tanýdýklardan ayrýlmak
Ve dahasý
Sonbahara defnetmek sevdiðini,
Zor
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.