güze kesmiþ bir aðacýn
ölgün kollarýnda
tir tir titrer
kýrmýzý bir yaprak…
serencam-ý hazandýr gelen
ýslak ýslak…
ve eylül…
yaz sarhoþu gibidir,
sokulur dingin koyaklara
usul usul
ve biraz da yalpalayarak…
ayaðýna çelme takýlmýþ ihtilâller geçer
eylül /gözlerinden
gün - gece
puþt zulasýnda zulüm,
zalim pususunda barut…
eylülün göðüs kafesinde durur bir atmaca
güz günü
tomurcuklanma ey hayat bir daha !
al da efkârýný
zor/ la / da olsa
dizlerinde uyut…
gök/yüzünden sancýlarýn var madem
d/indir !
masum bulutlarýn kalbini hýrpalayarak
umutlarýný; kýrlangýçlarýn kanatlarýnda unut…
ve sen ey aþk !
hasbel kader yatýya kalmýþ gibi
ürkek durma eylülün kollarýnda
adýn dillerde pelesenk bir türkü
seni tanýyanlarýn kalbinde bile
yavansýn artýk
yavan…
ve bir o kadar da muðlak…
eylülün bu hüzzam bestesi
ölümle cinaslýdýr ancak.
kalemin hilkatine dokunur zaten bunca hüzün
kýrýlýr
kurumaya yüz tutmuþ sürgününden
aðlayarak…