Hadi Gülbahar !
Silinsin, zorladýkça açýlmayan kalp kapýsýnda paslý pervazlar
Akýt terini hadi, günah senden gitsin !
Deðil mi ki taþýn ve demirin bile ömrü kapacaðý nem kadar.
Doðrul Gülbahar !
Belinin sancýsý içinin hancýsý kadar ihtiyar deðil !
Eðileceksen eðil, kendini duru suda görene kadar.
Sýradalar…
Suya, sabuna, güneþe deðmez, katlanmaya deðmez
Üç beþ mandal etmez…
En ücrada asýlacak sahte dostluklar.
Dinle/n Gülbahar !
Dalgýn ve yorgun ve kýrgýnken yüzüne bile bakmaz aynalar
De hadi, kimin uðrunda unuttun nakýþlý ellerini
De hani, hangisi çatýr çatýr sökmedi can ipliðini ?
Kime güvendin Gülbahar, nene güvendin ?
Dedimdi…
Nasýl da boðar bilsen adamý tuz ruhunun döküldüðü deniz
De duymadýn aklýný meþgul ederken alacaðýn gündelik.
Dedim ki Gülbahar, “Bitmez temizlik
Sevgi gündelik, sevmek gündelik.”
Özlem Pala
2010