küçüklüðünde ilk tanýdýðý yoksulluk ve onun karýndaþý mutsuzluktu yani acýnýn avazýna baðýmlý ediciler -bu ikili yakan top oynamayý sever- BÝR söz vermiþ öpüp ekmeði koymuþ baþýnýn üstüne ne kadar caný yanarsa yansýn aðlamayacakmýþ! Fýrat gibi tertemiz kendine doluyordu…
bedeninin gizli meskeninde BÝR onuru vardý sabah bir parça sýkýntý öðlen tozu alýnmamýþ tebessüm akþam tuzu fazlaya kaçmýþ yalnýzlýkla beslerdi sezdirmezdi açlýðý…
gecesini surlarýnýn ardýna saklar en cicili esvabý yüzüne giyinip dolaþýrdý sabahlarý ‘nam-ý belirsiz zenginler’ arasýnda BÝR Allah’ýn kulu bile anlamazdý…
zihnine davetsiz gelen korkularý kýrk gün aðýrlardý hatýrlýlardý onlarda giderken ev sahibesine sonsuz teþekkürlerini ‘gerçekleþerek’ eksik etmezlerdi ha sayýlarýn BÝR kerameti olduðunu da öðreterek…
kaç kez ölü güvenler doðurdu unuttu sayýlarýný doktorlarýn teþhisi aciz ‘tekrar denemelisin’ -onlarda cahil!- BÝR yol diledi açtý avuçlarýný baktý sustu … sustu .. sustu .
aklý BÝR ‘O’ korur! sustuk.
Ebru
Resim: Emel Balým
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ebru Alikoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.