hangi þimal rüzgarý getirdi seni kumsalýma
hangi boþ þiþenin içine girdi siluetin
ben ellerimle yürek havanýnda döverken sevdamý
sen kor ateþler saldýn ýslak yakamozlara
dinle!... Sutean’ým
þafak vakti sallanýr kirpiðime mahzun asaletin
hýrçýn tayfunlarýnda dolanýr boynuma kaprislerin
vaftizi bekleyen “haluk’un amentüsü”
deðiþtirir mi günü tersine
anlat!... sutean’ým
gözyaþlarýnda beslediðin pembe güller
duruyor mu hala rýhtýmda
bilirim her sabah sevginle sularsýn yüreðimi sutean
parmaklýklar arkasýnda sabýr tozu içerken nefesin
diþlerini geçirirken zamanýn avare çatlaðýna
deli fiþek kükreyiþin /maðrur adamlýðýnla
göðsünü siper edersin bulutlara
ve ben
hep tomurcuk kalacaðým hiç koklanmamýþ dudaklarýnda
sana yemin!...
gözlerime mil çekeceðim zindanlarýmda
sen doðana kadar kör karanlýðýma
güneþi gözlerinde hapsedeceðim
buhur kokan yalnýzlýðýmda gamzelerinde uyuyacaðým
bak yýldýzýmýz kaydý ak deniz semalarýndan
sakla avuçlarýna
cadýlarýn gün batýmý zamaný oynuyor felek oyununu
kalem þimendifer olmuþ paslý raylarda
yürek ezgileri tutuklu kaldý gramofonumda
her ne kadar “acýyor” olsa da içime akan sevdan
gülümsüyorum mutluluktan
þimdi sutean;
bir dilek tut
Rose ve Sutean aþkýna
ek tüm gülleri (rose) sevenlerin kýþlasýna
söz
damarýmdaki kanýmla sulayacaðým
bir gün
unutup taþ olsan da
bir ömür yüreðimde
saklayacaðým...