biliyorsun ki!...
yýllarýn eleðinden süzülüp gelen katýksýz duygulardan
harmanlanmýþ sevgidir yediðimiz lokmalar
gül bahçesinde geziniyor yürek
kýrmýzý benekli uður böceði uçuþuyor
göz bebeklerinden dökülen çið damlasý gibi
aþk diye içtiðimiz avuçlarýmýzda
ritim tutmaz yürek çekerken sevdiðinin kokusunu
yazýn buðusu öper nemli tenleri
dudaklarda yanan kývýlcým yakýyorken güneþi
geceye sevdalý çoban yýldýzý
ve
nice aþýklar
dalar ummana
sancaðý yýldýzlarda akseden beyaz yelkenli misali
savrulur duygularýn okyanusu
ulu bir çýnarýn gölgesinde oturur yürekler baþý dumanlý
dünya kayýyor sanki tersine ayaklarýn altýndan
köpüklü acý bir kahve tadý içtiðim damaðýmda
kýrk yýl unutulmayacak o sýcacýk öpüþün
zaman zaman
kaprislerin gölgesinde eðleþse de sarp kayalýklar
tüm yollarý sana baðladýðýný
biliyorsun!
papatyalar ektiðim bastýðým ayak izlerine
bir ömür yürek koyaklarýnda yeþersin
deðmesin sakýn ola kem gözler
sen tanrýdan yüreðime emanetsin
her bahar mis gibi kokusuyla tüm doða tazelensin
unutmak!
unutabilmek seni..
gözlerinin billur daðýndan kopup da
çaðlayanlar gibi yüreðime akan
sevdaný
unutabilmek mümkün mü?..
artýk
tüm çiçekleri kokluyorum belki nefesin deðmiþtir diye
bal özünden içiyorum her sabah hesapsýzca
her yapraðýný okþuyorum tek tek
ruhumda bahçe duran yüzünde kanatlanmýþ
hercai kelebek
býrak
biraz daha irislerinde gözlerim erisin
sen
üstünü duvaðýmla örttüðüm
beyaz ecelimsin