Kirpiklerine yorgun günler yansýr,
Ýki inci tanesi çakmak çakmak bakar;
Süzülür ruhuma, yol bulur akar.
Nehirler kýskanýr, gökler imrenir;
Mavi gözlerin Marmara’yý yakar.
Bakýþlarýndaki mavzerin tetiði düþer;
Sevda kurþununu yüreðime saplar.
Daðýlýr karabulutlar, sevinir beþer;
Gün doðar, Lâle Devri baþlar.
Dudaðýmdan öper, iki hecelik ismin;
Ýçimi, tarifsiz bir sýcaklýk kaplar.
Gözlerinin slâytlarýnda ömrüm tazelenir,
Sükûta dalar boðazda sular.
Ney çalar, Itri gazellenir;
Her fasýlda bin ah tüllenir.
Meftun yüreðim döner mestane;
Nihan yarama bulunur mu hastane?
Gözlerinin þefkatinde daðýlýr melâl,
Hasret nöbetlerim mola verir.
Hüznün acý tabletleri, olurken bal,
Mavi bir atlasta, ruhum erir.
Bekleyiþlerimin saraylarýný kim yýkar?
Mevsimleri deðiþtirirken gözlerin.
Yüreðinin basamaklarýný kim çýkar?
Bittiði yerdesin sözlerin.
Ýki inci tanesi çakmak çakmak bakar,
Mavi gözlerin Marmara’yý yakar.
06.05.2010
Muhittin Alaca