bir sokak kedisi takibinde sönüyor ýþýklar
geceyi bir o, bir de ben selamlýyoruz her akþam
sen oynamazsýn diye tek benim için yakýyor lambalarý annem
en koyu kaldýrýmlarý seçiyorum yaðýnca yaðmurlar
ben yaþ üzüm rakýsý bulanýklýðýnda yazýyorum þiirlerimi
sen çocukluðundan kalma,
mandalina likörü tadýndan geçmemiþtin hâlâ
bilemezdin kifayetsizliði
uzanmýþ ayaðýndan öpüyorum gizlice
ayný sehpada yudumluyorum içilmeyen nâzende gülüþlerini
ben hep ayný yerde,caným acýyana kadar öldürüyorum kendimi,
güneþ ve ay beraberinde
senin küçük kýz kardeþin gibi muhtaçlýðýmdan küçülüyorum
tüm masallarý anlattýrmak için sana,
kalýn bacaklý,iri gözlü tüm canavarlardan korkuyorum
babamýn en sevdiði þarkýlardan baþlýyorum dinlemeye
mâhur bir bestede zuhûl etmemek için eþlik etmiyorum,
o çok sevdiðim þarkýlara
huysuz enstrümanlarýn dinginliðinde düþünüyorum gözlerini
göðsümde yalpaklaþan bir düþ gibi,oyun oynuyorum kendimle
ardýndan baþlatýyorum tambur faslýný
gün doðuma baþlamaya hazýrken,
karþýlýyorum hüznü
Cemil Bey’den..
bakýþlarý mestane,
daha söz söylemeden, sözüm olan yâre
kelimelerimin rengini grileþtirdim,saðým solum biçare
daha çocuktum,bir sýrça köþkü çok gördün
kaç yürek nezlesinden yaðmurla üþüdüm
ölüler gibi,ne susadým,ne toktum
tüm redifli cümlelerimin sonunu ismin ile bozdum
adýný o en çok sevdiðin,
mandalina likörü koydum
içemediðim düþlerin ile avundum!