sorma, üç kuruþluk aklým geçerken takýlmýþ faslýna
yoksa tennure akþamlarýmda bir derviþtim, uðramazdým kapýna
ne hâr ile yansam en fazla iki arþýn giderdi tutkusu
ne hâr ki, illa ki duyulacak artýk tûti düþümdeki lâl koku
þehr-i semazenlerden dönüyorum, imrendirerek ýþýklarý
yekpare hünerlerimi ürkek zeminlere dayýyorum
kirpiðinden düþmemek için þehri sýrtýma alýyorum
alemleri kýskandýran yollar,yüzün görmemiþ caddeler biliyorum
iznin alýp,avazým çýktýðý kadar baþkalaþýyorum
baþka renkteki oyuncaklarý "sen" diye ya/saklýyorum
izâným sorusuz sualsiz acýn,kederinle
gamzendeki bir çukurun kaç hüznü anlatýyor,hepsini bilene
hepsi bir "ben" ile..
yakýþýyor cânâným bir dem hüzün nâif tenine
zâif fikrim ile yalnýz dururum cefakâr yüreðinde
özlemek bir ateþi,elinde ne hâr-ý aþk kaldýysa,yanarým alevinle
yemyeþil ormanlar büyütürüm kalbimde,bir gözyaþýn gerekirse
nafile düþler eskitirim,þeb-i hicran þerefine