dudaklarýmdaki hüzün alfabesini okuyorum nicedir
antik düþlerin alýcýsýyla avunuyorum,ikimiz için
kelimelerin nutuðunu atýyorum,duruyor orada,öylece,
þehzâdenin ömürlük defterinde..
ikna etmek mümkün mü yasak meyveyi yemek için,
Adem ile Havva’yý ?
Ne mümkün !
..
kumasýz bir sevdaya yorgun bu düþsel yüreðim
kostümsüz bir þehrin kitabýna uyduruluyor,kýrýk þiirlerim
nasýl bir gaflet uykusuna dalmýþ ki,uyanamýyor bir deli aþk?
izbe hayallerimden bir aynasýzlar koruyor beni,
bir de esrik ilmihal kimliðim..
bir lâ sesi dudaðýmýn kenarýnda,
bir sol,bir fâ..
söyleyemediklerimle aç,susuzum,anla
dilimde biriken tümcelerin dilencisiyim,ellerim ,ayaklarým senin
duyamýyorsam sessizliðindendir,dilsizim
yürek faþistliðim, terk-i gönül eylemendir
þiddetim, iþitemediðim türkülerin hüznündendir
uzaklarýn yakýn olan kanunsuz,
hâfi celselerindendir hükümsüz tecellim
tek gözlü adamlarý resmediyorum,
ki tek senin gözlerin varmýþ gibi
mesûl tutuyorum kendimi karanlýða,
ki tek sen ay’mýþsýn gibi
minyatürleþtiriyorum þiirleri,
ölüm mü dersin þimdi ?
aþk_ý soprano eþliðinde okusam
duyar mýsýn beni ?
flû bir müzik gibi...
"inleyen her dem,kelimelerimin hafifliði
hangi enstrüman çalsýn seni þimdi?
beklemelerimin akordu bir "do" sesi
baþa alýp tekrar ediyor gitmelerini.."