kim sundu bu yaþamý
ekilen arpa buðday mercimek deðildi
kursaðýmýzda yer açarken üç kuruþluk lokmaya
bire kaç verdi ekinler
ekilince ihanetler
kaç arzu insanlarý sürükledi yanlýþa
kaç yanlýþ bir doðruyu götürdü
yüreði-gülümsemeyi
ve tanrý vergisi umudu
son günlerine kadar yaþatan bir lokma sevinç
kör kuyular içinde
köleler gibi diz çökmüþ umutsuzluðunda saf
birdenbire eriþilmez derinliði seziverince
tüm yapraklar buzdan bir býçakla dallardan ayrýlýverdi
ölü duygular topluluðuydu
ayaklar altýnda çatýrdayan
yarý uyur -yarý uyanýk
yorgun ve uyuþuk
iþten yenginin unutulmaz anlarý gibi
yapýþmýþ kapýlara gayrimeþru çileler
ellerinde acýnýn paletleri
yüzleri kadar karanlýk
bakýþlarý kadar ürkek
kampanalar yankýlanýyor yüreðimin yarýklarýnda
yüzümde acýnýn evreleri
yýllar ve yaslar hepsi birbirine benziyor
çabalarýmýn bütün güçsüzlüðünü hatýrlatýyor bana
kaygýyla her þeyin hiçliðini söyleyen
o dokunaklý ezbere bildiðim ezgileri
kaç kez dinledim
ve her defasýnda kaç kez kederlendim kim bilir
ne göðsümde taþýdýðým fukaralýkla maðlup
ne üstüne konduðum mirasýmla maðrurdum
adý yaþamaktý iþte
yol boyunca yetti onurum
düþünüyorum yalnýzca
titreyerek yanýyor, elimde geçmiþe dair birkaç mum
eriyor umutlar
yaþamak o denli
yüreði taþ döþemeli
yollar kaldýrýmlar çýrýlçýplak
21 / 03 / 2010 / N_Erol