Feryat dediðin alaca bir yaftadýr
Of deme yar hicran yalnýzca laftadýr
Bana kör bir kuyu gibi pustur yüzün
Aþka taziye diye vurulur hüzün
Kanatlý kapýsýný açsa gök mabet
Geniþ alnýma dokunsa tatlý sohbet
Baharsa yapraðýma düþmüþ o keder
Sabasý batmýþ saf yürek kaç par eder
Zaman dediðin küf dolusu nihandýr
Gönüller hancýysa, bedenler de handýr
Kapanýr gecenin demirden tülleri
Bülbüle küstür bütün elzem gülleri
Sen, denizine susamýþ taze ýrmak
Ben, gözün karasýna uðramýþ bir ak
Çözülüp saçýndan kopan bu rüzgârdýr
Kapýmý habersiz açan çeþm-i yardýr
Sözümü ölçüp de týrman yokuþlarý
Her fikirde ötüþür akýl kuþlarý
Mýsralar, beyitler ve süslü dizeler
Göðsüme düþürdüðün büyülü eller
Yürüyorsam bu karlý sevi yolunda
Cefa benimdir, sefa kimin kolunda
Bileklerimde kirli demir bilezik
Zindanlar efendi, kölelerse ezik
Kara saçýna geceyi baðlamýþsýn
Yüzümü mendil yapýp da aðlamýþsýn
Nasýlsa hesap vermezsin gözyaþýna
Gurur buhrandýr, güvenme genç yaþýna
Sus! Çýðlýðýný dinle deniz coþuyor
Yýllar, kýsrak ayaklarýnda koþuyor
Seslerdi, gece sarnýcýndan elenen
Üstüme yýrtýk döþek diye belenen
Sardý gecenin sisi sus pus olarak
Yüzüme kara figân gibi dolarak
Gönlündür sohbeti hoþ, gül yüzü þimâl
Zevkine varmamaya yok hiç ihtimâl
Sen, fesleðen kokan bir aþkýn kadýný
Bayrak gibi dilime diktim adýný!
Nevzat KONÞER
Þubat 010