Bir büyü adeta dudaklarda. Panzehiri ise uzaklarda Evi çeviren çitlerin ardýnda
Evrenin içinde hapsolmuþ düþleri Kendi de o evrende Düþleri de. Ne yazýk ki Ayrýlmýþ ikisi içinde Ýki, dar hücre.
Kadýn suskunluk… Sorsanýz kendi bilmez Kaç tarlaya bedel Beyaz teni?
Ah, böyle miydi evi? Bir annesi, kendi gibi çaresiz, Bir de babasý, tüccar edalý… Geriye kalan ise on kardeþ. Beþi henüz ispatlayamamýþ varlýðýný Ki kendisi de onlardandý.
Satýldý birkaç kýraç araziye. Üstüne ne düðünler yapýldý Gündüz gece. Gitti hiç bilmediði bir eve, Kendi gibi üç kadýnýn olduðu Sürgün köye.
Karþýsýnda bir adam… Sanki tüm bu büyü yapan, Kendisine satýlan.
Dünya yumdu gözlerini. Ýþte… Eziyordu filler “gelin”cikleri.
Hapsoluþlar, yok oluþlara sebebiyet verir. Bir yokuþ vardýr Açamaz gelincik. Bir de yok oluþ vardýr. Ah daha gencecik
Yok, oldu bir “gelin”cik daha, Bir kýrda. Biraz kan… Biraz acý… Gerildi mühürlü çarþaf dama. Ki görsün herkes Bir fil tarafýndan Ezildi bir “gelin”cik daha. Sosyal Medyada Paylaşın:
sinem sal Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.