Yoldakinin Hüznü
’’ bir kenti böylece býrakýp gitmek
içimde bir kaygý bin bir soruyla ’’
beni bir kurþunun kanatlarýnda
bulup koklayacaksýn annem
hýzarlar kýracak dallarý belki baharlarýný.
öyle sakin, kýpýrtýsýz aydýnlanacak gökyüzü
yüzünde sýnýrlý yaþam durgusu
yýllarý kanatýrken defne yapraklarýnda
hep ayný türkümüz yalým yalým
aktüllere benzeyecek saçlarýn annem
ben yangýnlarýnda üþüdükçe anýlarýn;
þu köþede koþtursun isterdim haylazlýðým
yani kýrýyorken bir vazoyu
daðýlýverseydi ortalýða tomurcuklar ve umut !
umudun ki çekip giden deli kuþlar,
her seferinden geç dönen bozcaada vapuru.
sen yorgunluðu görme yüzündeki yolcularýn annem
larvalarý dinle,asi çaðanozlarý, baþkaldýrýyorumdur bu
çünkü isyanýmda maviyecek hüzün
bir gülünç patlamasý sarsýverdiðinde sokaklarý
kýr rüzgarlarýndan topladýðým
sevinçler göðerecek çay bardaklarýnda
zencefil kokularý onarýrken bütün yaralarý
bir çýlgýn çekiverecek anýlarý düþlerin aðý ile
belki o kýz çocuðu salýnýverecek
göziçi denizlerinde annem
tutun ellerindeki fýrtýnaya onun
avuçla kalbimi
ganimettir bu
yani benim hayata suskun annem
sil fotoðraflardaki gözyaþýný
ki ürkmesin çocukluðum...
Devin Karaca
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.