Yordu mu gürültüsü koca þehrin? Tükendi mi bal damýtan sözlerin? Kapandý yine kahverengi gözlerin; Uzaklardan iki gezegen gibi ýþýldayan, Gecelerin peçesini yýrtan gözlerin… Ürkek bir ceylan gibi kýmýldayan, Kirpiklerinle uykuya dal, derin derin.
Uyu bebeðim, uyu. Gecenin karanlýðý örterken üzerini, Birazdan ay yükselip, mehtap doðacak. Yüreðimdeki sevgi güvercinleri, Kanat çýrparak uyanacak. Gagalarýyla taþýdýklarý þiirleri, Getirip düþlerine sunacak…
Uyu bebeðim, uyu. Yarýn, daha güzel olacak; Sensin ruhumun can suyu. Dilim, döndüðü sürece seni anacak; Hayat, dipsiz kör kuyu. Bir gün vuslat mumlarý yanacak; Mecnunlar ayný, deðiþmez huyu. Elbet vahalar suya kanacak; Sen uyu, ben yitirdim uykuyu. Kapanýrsa gözlerim, gece kuþlarý; Nöbetçi þair öldü sanacak…
Lâle solana, þair sevilene dek yaþar; Sevginle, yüreðimin þifrelerini kýrdýn. Alaca bir at, dörtnala þafaða koþar; Riyasýz sevdamýzda en munis sýrdýn. Uyurken masumiyetin, Mona Lisa’yý aþar; Bir tiryaki gibi benliðimi sardýn; Mahmurluðunla, ilhamlarým coþar.