Yiðitti o,
Korkmazdý, asildi,
Keskindi bakýþlarý…
Sahip istemezdi,
Asi köpeðiydi tüm mahallenin…
Aç gezerdi o, korkaklar çekilirdi kabuðuna…
“Hoþt” dedirtmezdi bir lokma yal uðruna.
Ýnsana sataþmaz,
Korkaða bulaþmaz,
Çaðýrana yanaþmaz,
Darda kalandan kaçmazdý.
Yýllar yýllarý kovaladý,
Çoklarý kayboldu mahalleden...
Kimi yaþlandý, dayak yedi sahibinden,
Kimi azarlandý miskinliðinden.
Bizim yiðit de artýk yaþlýydý,
Yýllara raðmen de dik baþlýydý.
Yeni biri geldi mahalleye,
Bizim yiðit gitti o bölgeye...
O verirse yemek yiyordu,
O derse “Gitme”, gitmiyordu.
Sevdi yiðit o insanýn tavrýný,
Deðiþti o kadar yýlýn huyunu…
Ýnat yaþlý bedenine,
Koþturdu hep sahibine.
Aradan geçti biraz zaman,
Sahip genç bir köpek buldu komþudan.
Bizimkinin, dik baþlý olduðu günler geldi gözüne,
Hazin hazin havladý, baþýný dikip gökyüzüne.
Bir gün geldi þapkalý adamlar,
Baktý ki mahallede köpek avlarlar…
Lezzetli tuzaklar kurmaktalar,
Zehiri yemek diye sunmaktalar.
Sahibine þöyle bir baktý,
Sahibinin cevabý yerdeki taþtý.
Gitti gözündeki yaþlarla,
Korkak köpekleri yolladý telaþla.
Baktý son kez sahibine acý duyarak,
Zehirli etleri yedi hayatý hiçe sayarak.
Vakarlýydý yiðit, can verirken.
Sýr olmak istedi, karanlýða giderken.
Velhasýl, yiðitti köpek,
Yiðitliði býrakana dek…