Duran bir saatin tedavisi gibi duvar üstü kalmýþsýn yalnýzsýn eskimiþ ölü bir yelkovan o rahatla buhulu bir akrep ne gördüðümü bilmeden uçan
kanatlarýma ilmini ver mavi kuþa rengini göðe bulutlarý beyazla nehirleri ve vadileri aþ tepelediðin tozu topraðý yut Bülbüller þakýsýn dikeninden vazgeçip kýrmýzý gülleye koca bir hiddet sun
batýyorum dalga vurur tekneme okyanus dibinde tekrar tekrar yutkunuyorum týpýþ týpýþ yürüdüðüm emzik günlüðümde yazýlý çizgili suratým çizgili suratsýzlýðým yaralý bereli
kan revan efendim saða sola daðýlan kol ve bacaklar kan revan içinde yine mi birileri ziyafet veriyor anlamýyorum
Kartallar asilleþiyor daðlarýna kaçýyor arkasýna dönmeden günler yüz üstü evvelden yine çöküyor diz kapaklarým yere baþým eriyor yollarda üþüþüyor baþýma baykuþlarýn geceliðine sarýlýr gibi
sýyýrýyor nasýrlý eller o düzgün olmayan röntgenlenmiþ tenini
dokunuyor zümrüd-ü
Yedi vadi üzerinden tüyler geçiyor ýrmaklarýn dilinde dedikodu baþlamak üzere üç-beþ hatun koltuklarýna yerleþmiþ kahvelerinle dandanakan fýsýltýlarý efendi duyuyor musun? top, tüfek harbinde bir sen kalýyor bir vicdan bir tek dostum kalýyor bir tutam pantalon yamasý elinde
çocuksu bir ifade takýnýyor göðüslerini sapýkça sergileyen anne karanina duruþundan uzak kalmýþsýn
gözümden yanaðýma dudaðýma yere kadar kanýyor o geçer dediðin aðrýlarýn dikiþleniyor kabuk tutuyor
üstü örtülü bir masa tahtadan cansýz tutar dediðin uhular çýt kýrýldý et ve kemikten hayatým zümrüd-ü yaþayan bir kafatasý mýyým ben