Öylesine aðýr ki;
tonlarca kurþun yüklü bulutlar
çaresiz ve þaþkýn
dolaþýyorlar gökyüzünde
aðlasalar gri yaðacak
tutsalar gözyaþlarýný
topraklar kuruyacak
ve
insanlýk yok olacak
Öylesine karýþmýþ ki;
gökkuþaðý renkleri
yeþil kahveye dönüþmüþ
mavi siyaha
beyaz sarýya boyanmýþ
mor ise acýnýn rengi
kucaklasa dünyayý
hüzünleri saracak
deðmeden geçse
umutlar yok olacak
Öylesine kýrýk ki;
güvercinlerin kanadý
uçup konamýyor damlara
yok gagalarýnda
sevgiliye giden mektuplar
söylenmiyor þarkýlar pervazlarda
kýsýlmýþ sesleri
duyulmuyor çýðlýklarý
maðrur ve gururlu
eðilmiyor baþlarý
umutla bekliyorlar
doðacak sabahlarý
Öylesine suskun ki;
küsmüþ martýlar mavi denizlere
kanatlarýnda öfke
alýnlarýnda kara yazý
dalmýyorlar
dalamýyorlar derinliklere
boðulmaktan deðil dalamayýþlarý
korkuyorlar
kasýrgaya dönüþüp
devirir gemileri
döver diye dalgalar kýyýlarý
Öylesine daðýlmýþ ki;
asýrlýk çýnarlar
kurumuþ dallarý
sararýp
savrulmuþ yapraklarý
darbeler inmiþ gövdeye
kazýlmýþ kökleri
sallanýp duruyorlar
yýkýlmýyorlar
çünkü
ANA/DOLU/DA kökleri
Türkan DÝNÇER
00:12
(ANA/DOLU/DUR köklerimiz
asla parçalanýp yýkýlmayýz)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.