Hasretin denizle yandı,

Bu sýcak temmuz gecesinde;
Penceremi açtým ardýnca,
Akdeniz, çarþaf gibi göründü gözüme,
Dolun bir ay, dalgalara düþmüþ salýna salýna yüzüyordu,
Nurdan yakamozlar, balýklara seranat yapýyordu...

Denizden gelen ýlýk meltemi çektim, nikotin yüklü ciðerlerime,
Ortalýðý kesif bir yosun kokusu sardý,
Ýçinde, tanýdýk bir koku daha vardý,
Burnumun ucu sýzladý...

Üç yýl öncesi; emirler garýna gittim, yýldýrým hýzýyla,
Gitme-kal! Derken; ellerin vardýya yüzümde,
Ciðerlerimden damarlarýma karýþan bu koku,
Ellerindeki iþte bu koku!...

Hangi limanda verdiysen, rüzgara ellerini,
Sonunda deniz, üþenmedi bana getirdi,
Ýçimde yayýldý, yayýldýkça yaralarýmý bir serinlik sardý,
Ardýna kadar açtým aðzýmý, dol içime dolabildiðine!...

Bir yýldýz kaydý maðruptan-meþruba, elbet bir nedeni vardý?
Hasretin fýþkýrdý gözlerimden, þimdi nerdesin?
Ýçinde sen olan iyi-kötü ne varsa, billahi kabulüm,
Vuslattýr ölümüne, sonunda en makbulüm...

Kirpiklerimi Hasretine sýktým, gözlerim boðuldu içinde,
Rodostan dönüyordu artýk yorgundu takalar,
Yakomozlarýn kenarýndan Bir bölükle uçtu yarasalar,
Yunuslarý gördüm, sonunda ay ýþýðýnda...

Yýldýz çiçeklerini topladýlar dalgalarýn ucundan bir,bir,
Benimde ölesim geldi bu inanýlmaz resmin içinde,
Kokunu aldýmya baðrýma, gam yemem sevgilim.
Dönüp anasonlu sulara daldým, bende boðulmak için...

ayazoglum


Sosyal Medyada Paylaşın: