KARABATAK…
bir kum fýrtýnasýndan yadigâr dalgalarýyla
gri-yeþil bir çöl misali bu akþam Boðaziçi
karþý yakada Kandilli Beylerbeyi
ilk ýþýklarýyla
solgun yakamozlar gibi gölgeler serptiði sahili
ve keder kýpýrtýlarýlarýyla huzursuz
karþýlýyor geceyi
gözlerimi sürükleyip götüren akýntýda
deli bir karabatak
sularý yararak
bin iþtiyak
kara tüyleri akþam alacasýnda
kara bir elmas gibi parlayarak
bir telaþ önümden geçip
sularda gözden yitti
biliyorum ki
ben gibi yoksul ve yoksun deðildi menzili
o bir deniz dibi kadar zengindi
ve ihtimal
kuluçkadaydý diþisi
kýsacýk saltanatý
sularýn gümrah büyüsüne kenetliydi
düþündüm de ömr-ü hazîni
ve bir deniz kuþu kadar tutunamadýðým hikâyemi
fýrtýnasýnda alabora ettiðim teknemi benden geri alan
o isimsiz asi denizi
ve anaforlarda yiten gençliðimi
acýlanmak beyhûde þimdi
bir kum fýrtýnasýndan yadigâr dalgalarýyla
gri-yeþil bir çöl misali bu akþam Boðaziçi
hýrçýn bir yeni yetme telaþýnda çýrpýnan yüreðimi
avutmak için neylemeli
þarkýlar mý söylemeli sevdaya dair
ki bilmez dinleyenler ahvalimi
þiirlerim mi anlar beni
ya da henüz söylenmemiþ
hiç duymadýðým sözlerde midir teselli
nerdesin karabatak
çýk gel daldýðýn diplerden
senin hikâyene götür beni…
CEYDA GÖRK
27ekim2009-KENT FASIL/Kuruçeþme-ÝST- sa:19.37
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.