Senin adýn Ýstanbul yâr
Duvaðýný açabilen var mý senin ?
Kadehlerimin kenarýnda kýrmýzý kalýr ismin
dilim de sil/e/mediðim mecburiyetsin
Her gece sana hazýrlanýrým
son kuruþuma kadar
ve bacaklarýnýn arasýnda otururum
son kelimem
kan çanaðý gözlerimden süzülene dek
Her sabah
ücreti veresiye yazýlmýþ bir otel odasýnda
kirletilmiþ bir çarþafa dolanmýþ uyanýrým
Geç kalýnmýþ mesailere aðrýrken baþým
bozulmuþ bekaretimi görürüm kasýklarýmda ilmek ilmek
lakin silemez dudaklarýmdan adýný
ucuz hisset/tiril/mek
Senin tenin Ýstanbul yâr…
Çoðunlukla siyah beyaz bir resim
Siyah da gece var tüm günahlarýyla
beyaz da gereksiz tövbelerim
Yüzünün düþmüþ kenarlarýnda
peçesi yýrtýlýrken tenimin
Seviþmelerin illegalken her mevsim
inadýna
gün batýmlarýnda depreþir güzelliðin
Iþýklara soyunursun
þehvete döner rengin
Göðüslerinin ucunda kaç insanýn eli var
bilirim
ve dokunuþlarýn renksiz…
yalan…
sýradan…
yine de seviþirken terlerim
Sen en has rollerin/in inleyen oyuncusuyken
sahnede
ben morarttýðýn yanlarýmý toplarým
perdenin gerisinde
Senin yüreðin Ýstanbul yâr…
Gerdanýndan atlayanlarý saçlarýn boðar
Sarhoþ olursun üç yudumda
sonu hep hüsran biten
tek kiþilik aþk þarkýlarý söylersin
ki ben her þarkýnýn sonunda detone olur
notalardan kovulurum
Kimi zaman gözlerine sürme gibi çekerek aþký
cezbedersin
Kimi zaman elinin tersine koyarak adýmý
ayaklarýnýn altýndaki çamurlarý silersin
Ýnancýn yok/mu/ senin ?
Kalbinde isimleri silinmiþ
mezar taþlarý gezdirirsin
Kendimi o kadar çok öldürdüm ki ben
senin olmamak için !
Baþaramadým
Sol yanýmda sen hep varsýn
sað yanýmdan yak beni
ki kurtarayým aðulu cümlelerinden
incinmiþ yüreðimi
Mengene gibi sýkan ellerinden
çelimsiz bileðimi…
Özgür SARAÇ/Râzý
28/10/2009 Denizli