gece, yarýnsýzlýðý hazýrlýyordu, yol alýrken. keskin bir gözyaþýyla öldürüyordu dünyayý kadýn. ateþe veriyordu dört bir yaný þehir. bir daha uðranmayacak kadar uzaða alýyordu kalbini.
nadir görülen bir illete tutulmuþtu adam. bundandý, korkular üretip kendine sýðamamasý. elini uzattý, kadýnýn, onlarca mezar açýlan yanaklarýna. ve kendini gömdü, yüzüne yanaþan paramparça bakýþlara...
çok sonra öðreneceklerdi: sessizliðin yýkýma, yýkýmýn sessizliðe nasýl gebe kaldýðýný...
memleket kokusuyla doðuyordu gün. kadýn, biriktirdiði hasretleri sarýyordu sigarasýna. yüzüne yorgun bir nefes üflenirken, olmadýk saatte çýkýp gelen bir misafire, þaþkýnlýðýný belli etmek istemeyen bir ev sahibi gibiydi Ege.
gözaltlarýndaki son halkada durdurdu kadýný adam. kýrmýzýsý solmuþ o dudaklarda, ayaklanmýþ endiþesiyle, yaðmaya meyilli bir söz aradý. kadýn, yaþlý bir el kadar içe dokunan bir tebessümün kývrýmýnda ertelediði acýsýna sýkýþtýrdýðý bir öpüþ emanet etti adama.
“Bir de böyle gelmek varmýþ bu þehre” derken kadýn, içine yerleþmeye çalýþan güneþli sese çaðýrdý adamý.
22.05.2007/ Ýzmir Sosyal Medyada Paylaşın:
selin yıldız Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.