yanlýþ hesaplarýn doðduðu
ve mayasýzlarýn kendi teninde donduðu o yerde
taze koparýlmýþ çiçeklerin kokusuyla, esti seviþmenin en sinsi fýrtýnasý
kirlenmiþ beyazýn iðrençliðinde, gözleriyle birleþti aysýz gece
gövdesini kurtlar kemirirken ve utançlar sessizlikle perdelenirken
yenilediler dudaklarýnýn boyasýný
kanarken çok sesli lekeler
bulanýk denizlerde mekik dokudu martýlarýn çýðlýklarý
gün doðumundan çalýnmýþ güneþin renginden habersiz
gece lambasýnýn turuncu alevi vurdu uykulu yüzlere
uyandý çýnarlarýn asýrlýk kör sýzýsý
cehennem sessiz
bahçesini gazel sarmýþ parklarda, düþlerken eðlencenin ormanýný
diller sakladý bakýþlarýn gizini
sönmedi hevesleri, doymak nedir bilmedi
diz kýrýp bel kývýrýp sevi oyunlarýnda, çiçekleri emerek beslenenler
kelebek ömürlü meftunluða bürünüp, kendi sahtekârlýðýna gömülenler
o düþ satan yürekler
yeryüzünün karanlýk eðretileri
þu kýyamet ateþleri kimdi
koca atlar mýydý, yoksa burnu dala deðen tilkiler mi
her gün baþka bir oyuða
ekinsiz, çiçeksiz, çimensiz topraða
hem harcayan, hem uðurlayan kimdi
çocukluðu býraktýlar kekik kokulu akþamlara
sevdayý ak buluttan taç yapýp açýldýlar gençliðin limanýna
kaç fýrtýna koptu, kaç gemi battý karanlýk gecelerde
dolarken kumsallarýn aðzýna
çekip aldýlar ilkbaharý avuçlarýnda, acýyla harmanladýlar
biletini kestiler, uðurladýlar iklimsiz mevsimlere
boyun eðdirdiler
hüsranla sarmalanmýþ hayatýn girdabýnda
yaktýlar ellerinde yarým kalmýþ günlükleri
ve geleceði
her akþam kül diye býraktýlar sulara
öz mü yanýlttý insaný, söz mü, sürüklenirken kýyýlara
alýþkanlýk mýydý, utanmazlýk mýydý, kim girdi güllerle dal arasýna
sýnýrlarýný þehvetlerin süslediði haritalarda, yapýldý tanrýsýz törenler
yýrtýldý göðsünün kabuðu, üþüdü aþk
ve süzüldü düþlerinin içinden cenaze arabasý
simsiyah nehirler çizerken tan aðartýsýna
gözleriyle topraðý deldiler
söyleyemediler derinlerine iþleyen vahþeti
gömülürken ölülerle dirilerin sevgisiz dünyasýna
saklýyordu koynunda binlerce öyküyü zaman
Müsade Özdemir