/taze bir çayýn kokusu gibi demdeydim
sadece
bir sigara içimlik elimi tutacaktýn
çekilecek sancýlarýný vurup sýrtýma
avuçlarýnýn içinden attýn/
Sana bir bahar býraktým
Bir tek gözleri kaldý yeþil
Kelebekleri infaz edildi
kozalarýndayken kanatlarýnýn biri
Gözyaþý sömürülmüþ gökyüzünün
kýsýr býrakýlmýþ kýrk ikindilerinde yüzen
kaðýttan gemiler
tütün kokan ellerinde
yönlerini yitirdiler
Ýster çala kalem çiz yelkenlerine huzur vermeyen sözlerini
ister tepeden týrnaða siyaha boya benzi sararmýþ bedenini
ne fark eder...
Sana bir þehir býraktým
Köprü altlarýnda kaderi ayaz çocuklarla
isyan ertelerinde
türküler savurduðum
Sen uyurken
kundaklandý adýný bildiðimiz caddeler
Koparmaya kýyamadýðým kasýmpatýlar
yüzünü göremeden öldüler
Kül içinde þimdi þehir
Dilinde
her açýdan küfür cümleler
Ýster eteðinin kenarýyla sil yüzlerini
ister merdiven altlarýnda giyotine gönder
ne fark eder...
Sana þiirlerimi býraktým
Üstlerinden sildim kokumu
Kimi ateþler içinde solgun yüzüyle
kimi dudaklarý boyalý þuh haliyle
-gelinliklerini çýkarmadan-
çýkacaklar karþýna
iki kapak arasý dar kapýlardan
Ýster gönülleri olsun diye bir kere dinle
ister kül tablasýna bas harflerini acemice
ne fark eder...
-ki yandýktan sonra tekrar dirilmez
nasýlsa kelimeler-
Sana bir tablo býraktým
Fýrça darbelerin yüzünden teni morarmýþ
Düþe kalka yaþanan aþklardan bozma
insan portreleri
Tüyü bitmemiþ ceninler
düþük yapýlmýþ halleriyle
göz çukurlarýma biriktiler
Yüzüne bakmadan da olsa
sarýlamadýlar göðüslerinin ucuna
Kokusunu duyamadýlar teninin
Ýster gerdanýnda yer aç bir kez öpsünler
ister kapat gözlerini öksüz gömülsünler
ne fark eder...
Sana bir masal býraktým
Finali deðiþtirilmiþ
Önce
alacaðýn kalmasýn diyerek
sana yazýlmýþ gözyaþlarýmý bitirdim
bileklerimi de keserek
sonra
içinden çekip aldým
enkazdan arda kalan silüetimi
Ýster sýrrýný dök aynanýn týrnaklarýnla
ister istihareye yat çalýntý dualarýnla
bulamazsýn neydi adým
ve yüzümü nerelere saklarým...
Þimdi
bir daha dönmemek üzere
hoþça kal !
beni býraktýðýn yerde...
Özgür SARAÇ/Râzý
23/10/2009 Denizli