Öyle zor ki unutmak...
Bitmiþ bir aþkýn yýkýntýsýdýr,
kalbindeki sýzý...
Kum tepecikleri kaplasa da üstünü
arar,
çýkar bulduðu gediklerden...
’her damlasý göðsünde bir leke’
geceye damlar yokluðu...
’Acýyla beslenen bir yalnýzlýðýn,
hükmü sürer artýk.’
Þimdi askýda tebessümler...
Yudum yudum içerken yosunlaþmýþ gözlerini,
alýr gider ne varsa...
pervasýz,
bir baðbozumu mevsimi...
Dudaklarý heceler, “Unut unut...” diye
utanmaz,aleni...
Aymaz,
uçurumlarý arar adýmlarýn...
pusulasý yok.
Törpülenmiþ yüreðinin
yongalarýna dolanýr ayaklarýn...
ve düþer
yaðýz bir gecenin, zorba kollarýna takýlýrsýn.
Zincirleme aþklarýnýn
güncesine gizlisindir artýk.
Söndürmek için teninin yangýsýný,
gözlerinin sarnýcýnda biriktirirsin
gözyaþlarýný...
ve aðlayamazsýn bu yüzden
býrakamazsýn özgür...
Yine de firar eder duygularýn...
ne kadar gömsen de derinlere
naftalin kokar anýlarýn...
gül bahçesi içinde,
saklanmýþ... özenle...
Ve
alaza aþkýn yeniden filizlenir...
Katmerlendikçe özlemin,
sabahýn buðulu bakýþlarýna takýlýr
nemli gözlerin...
Ararsýn onu günün yazgýsýnda...
bir fiske vursan daðýlacakmýþ gibi
tutarsýn avuçlarýnda...
ki yokluðunun daraðacýnda...
boynundayken ecelin halkasý,
kýyýsýna vardýðýn uçurumlar
çeker girdabýna,
takar bileklerine prangalarýný...
Ve onsuz,
hayallerinde...
gurbetten sýlaya bir köprü kurarsýn.
Ýçersin gamzelerinden aþkýný
binersin bir gemiye...açýlýrsýn,
okyanuslarýn en derin yerine...
Ve onsuz...
özgür,
ivecen...
Dalarsýn eceline...
2008
Yasemin Elmas