Bulanýk akýlda yüzen tatlý düþünce balýklarý vardýr,
Sen balýðý akýl denizi bulanýk olunca yakalarsýn.
Biz heceyi düþürmeden kâðýda, bilirim o hece incisiydi akýlda,
Ben henüz düþmemiþ incinin mekânýný merak ediyorum.
Issýzlýðýn sessizliðinde mekân kurmuþ manayý bir kenara koydum,
Manada sessizliði dinleyen þairin mýsralarýný bekliyorum.
Harf harf yaðan kar tanesi beyazlýðýnda aþkýn raksýna düþeni,
Düþtükçe tane soðukluðunda aþk, beni içten seveni bekliyorum.
Kurulduðum zamanýn sofrasýnda muhabbet gölgeleniyor,
Muhabbetin muhatabýnda bir gül ki, bülbül konmaz,
Bülbülün aþk ile inleyiþini gülün raksýna yoruyorum.
Sözcükler yol, mana yolcu, iþte bu gönül derin kuyu oldukça,
Ben yolda insan, mana da deli, gönülde mecnun oluyorum.
Beni oyalayýp iþleseler bir beze, motiflerde assalar gururumu,
Aþkýn çapraz yürüyen nakýþlarýnda kendimi buluyorum.
Hayata dair düþüncelerim aþk filizlerine muhtac iken,
Hapsolduðum yapay aþk seralarýnda solup mahvoluyorum.
Hormonlanmýþ sözcükler sevgili ardýnda geziniyor,
Ben ise hayatýn anlamýnda sözcüklere ruh üflüyorum.
Sevgi, muhabbet, aþk üçlemesi gönül kayýðýný yüzdüren,
Akýl denizimde ben duygu biçiyor, gözyaþý topluyorum.
Merhameti mi kaldý feleðin kývrýldým bir köþeye ben,
Servetim aþka boyun eðdi, gururum yerde emekleyen.
Bildim faniliði gençliðimde, gördüm kýyameti düþtüðümde,
Ayaða kalktým doðruldum, sevgim büyüdü ben öldüðümde…
Birliðinde aþkýn gezinirken seyyah olup gece gündüz hem
Ýçimde yüzlerce harf yas tutuyor olmaz ki böyle bir matem...