boz bulanýk bir su oldu zaman duman gibi sis gibi acý gibi telvelenen kederimle tortu tortu içime çökmekteyim
unutulmuþ yürek mezralarýnda kimsesiz kör bir kýrlangýç misali eski bir sevdaya tutundum beklemekteyim
...
uzaklarda bir yerde günüme uðramayý unutan þafak söküyor
yýldýzlarýn söndüðü hasretin büyüdüðü o þehirde
o þehirde beni düþünen biri var bilmekteyim
bilmek derman mý yüreðime deðil
bilmek sonu mudur hasretin deðil
ve yüzünü görmeden eline dokunmadan saçlarýný okþamadan “seni seviyorum” diyemeden beni sevdiðini bilmek nedir söyleyin
azar azar delirmekteyim
...
alca kýnalar yakýlmýþ yaþlý gözleri al duvakla örtülü siyah belikleri salýnmýþ kara sevdasýna yaban ele verilen bir gelin gibi kaderimin terkisinde, yollara düþmüþüm