Eski düþlerin silahlarýdýr zift yanýðý anýlar
gönlümün menzilini unutmuþ tutkularý düþtüðünde rüzgâra
hani korkularýn demirden ibriðinde saklýydý umutlar
hani tortusunda yollanýrdýk deniz tuzlarýnýn ruhuna
iki ayrýk kelimenin seviþtiði gece yataklarýnda
gözlerimize okunmuþ ýþýklý bir fermandý ay
kaç yýldýzýn yaralý gölgesi düþerdi uzak denizlere
yamasý yapýlmaz bir kadifeyken ufuklar
birkaç tuzak/ çözümsüz gemici düðümleri
iklimin sesinde denizin durulduðu alabora
kibrit ucunda bekleyen felâketin tangosu belki de
yýldýzlarýn koparýldýðý kara gecelerde ay yüzlüyken çocuklar
biliyoruz ömrümüzün vadesindeyiz daha
biliyoruz hiçbir ölüm susatmaz bizi
yaþamýn dehlizlerine açýlýrken bütün sonuçlar
yine de kavuþmak/ mavi kanatlarýndayken beyaz güvercinlerin
ve göðün terli yüzüyle öpüþmemiþken daha
ötesinden gelmiþçesine sonsuz lâl korkunun
þakaklarýna umut sokaklarý karalamaktýr
takvimlerde yaþanan aþk dönümleri ’yken sonumuz ýssýz zamanda
Nevzat KONÞER
Ekim 09