sisli kumsallarýný mor duvaklarla gizleyen ve mahçup kuytularýnda acý deðmemiþ bakir gönüllerimizin gezindiði o uzak kýyýlar vardý ya iþte öyle gidilmesi imkânsýzca
gelincikler böðürtlenler amber gözlü papatyalar topladýðýmýz çocuk ellerimizin çekingenliðine inat o gözleri zeytin yeþili gök mavisi ilk aþklar gibi acemi sevdalarca
henüz yarýsýna bile gelinmeyen kaçamak ve delice meraklarla sonunu düþlediðimiz o çok eskitilmiþ sevda romanlarýnýn kollarýna uzanan genç gövdelerimizin ürkekliði serin dudaklarýmýzda büyüyen alevler vardý ya yangýnlarca
hýnç dolu meydanlarda kan gövdeyi götürürken sýrt sýrta verip kendimizi kollayarak dövüþtüðümüz doðruyu ve güzeli karalayan her þeye o genç yüreklerimizin öfkesi ve olanca karþý duruþu gibi iþte o isyanlarca
yürek kanatýrlar tazelendikçe aðlatýrlarlar ya olur olmaz zamanlarda bütün o yýllarda biriken mektuplar þiirler resimleri ve onlarýn yazýldýðý okunduðu saatler saati mum ýþýklarýnda seyrettiðimiz geceler vardý ya bir fincan demli çay buðusunca
ah güzelim bilmezsin
bilmezsin sen þimdi
iþte o sýmsýcak çay gibi özlüyorum seni
ceyda görk 20 aðustos 2006 19.51
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ceyda GÖRK Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.