ayný kuþlukta baþlýyoruz güne sen yoksun, içimde anlatýlmaz bir delilik belirtisi… belki bende çýkacaðým bedenimden ya da beden seni beklemeden bir vapur gibi ayrýlacak limandan.
ölüm iþimi daha da zorlaþtýrýyor; söz dinlemeyen çocuk oluyor ellerim, batýk gemiler oturuyor içime, günü dolduramýyorum ve eksik yazýlýyor yevmiyem boþluk hepsinden kötü kötürüm ve körkütüðüm ayaklarýmla isyanlarýn son perdesini oynuyorum.
uçuk bir mavide baþlýyor her þey oysa kendine kalsa bu ömür taþýyacak sevgiyi, depremin sesi yýkýmdan önce gelecek.
asýl uðultu yürekte baþlýyor biliyorsun…! sen ölümlere çoðalýrken sevgili, ben yalnýz kalýrým, azalýrým þiþelerin dibinde sen kalýrým…
ölü topraðý serpilen yüzünü güneþle yýka, yaðmurla daðýt saçlarýný, kederlerle ör bak gör nasýl çoðalýr coþkum.
neyin kýrýlmasýydý gözlerinin hep mavide kalýþý..? beynimin altýnda bir emanet gibi taþýdýðým bedenim… bir zamanlar benimdin.
deniz öyle tek baþýna maviyi barýndýrmýyor içinde.. içimde bütün renklerin rehin tutkusu, ölüm hangi renkte çoðalýyor bir baþýna..? ýþýk kendini uzaklara taþýmaktan yorgun… yoruldu bütün yürekler ve kan kaybediyor yaþam, aþk ikimiz arasýnda kalýyor ve bu çocuk neyin artýðý… bir bedelse çekilen acýlarýn toplamý bizi yoklara yazýn, unutulmuþ bütün sevgilerin sevdasýna y(azýn…
sen cehennem dedikçe ben ateþ alýyorum, sen unutmak deyince ben kül, senin sustuðun yerde dillenir korkum, senin olduðun yerde ipini koparan uçurtma oluyorum…
uykusunda terk edilmiþ bir çocuðun kaderiyle yüzleþecek kadar cesaretin varsa, gördüðün yerde sarýl ona. verebileceðin en büyük armaðan sevgin olacaktýr, aþkýn da ötesindedir emek bu da ne demek diye sorma, sarýl yalnýzlýðýna.
oysa bu þarabýn tadýnda bir eksiklik var, yoksa gün bu kadar durmazdý suskunluða.
her þeye bir tanrý uydurmuþ insan oðlu... yada kýzý ne bileyim, yada Allahýn kulu... tek kelime ile ben aþkýn kulu, ben aþka tapýyorum ey tanrýlar, daha ne kadar geciktirebilirsiniz cehennemi..?
bir seviþme ne kadar uzarsa haz da büyüyor dedi bir adam. adamýn baþýnda þapkasý yok bütün sokaklar pisiliði açýlýyor, bütün þaraplar yüzüme, üzülme desende yetmiyor artýk gözlerim cesetler yorgunu. yaðmurlarda yetmiyor arýnmaya, çoðumuz cenabet göçüyoruz bu dünyadan
zaman ölümle uyaran bir þarlatan...!
susarsan; susuz kalýyor bütün çiçekler, bütün böcekler doða kaçkýný, sen aslýnda çýplaksýn ateþle seviþirken.. yarýný döllerken yorgunsun, sustu içimizdeki kuþlar yoksa bir yerlerde ölen mi var..?
her þey biter diyorsun ve karþýmda duruyorsun, sen nelerin toplamýsýn ki bana yetiyorsun... güneþ yine gecikti deyip öpüyorsun boynumdan, dudaklarýn cehennem uzantýsý ateþin sofrasý.
rüzgar durduðun yerden üþütüyorsa beni, bu sabah beyaz daha çok yorulacak. atlarý özleyecek vakit yok diyorsun, ýsýrdýðýn yerlerden gül deðil kan açýyor.. bak komþun emine teyze pencereleri açýyor, ýþýklar sonuna kadar sürgülü geceler sersem.
sen aþký bitir, ben seni... ellerin, uçurtmasý kopan bir çocuðun gözlerinde gidiyor, bitiyor bir gün, özlemesen umutlar da bitiyor, itici oluyor anlam ”offf aman” deme hiçbir zaman…
sevmeye ve seviþmeye vaktin olsun, nasýlsa ölüm bekler yaþayaný.. bak ölüm dedin de bu kadar kolay mý..? ömür teyze bu kadar aðrýlarýna ve aðýrlýðýna raðmen her gün dualar ediyor, ya da tanrý duymuyor dediklerini, uzatmalarý oynuyor, dünya uyuyor, dokunsam suç oluyor...
bana kalsa saatlerce tek noktaya bakabilirim, gözlerim biliyorum beni de aldatýyor. ne kahpe bir dünyada yaþýyoruz, her þey birbirini aldatýyor.. bir dalýn kýrýlmasýný yaþýyor kuþ, bülbül gül solunca susuyor. susmanýn da bir çeþit terapi olduðunu bilse, evdeki kadýn saçlarýna kýnalar düþmeyecek.
içimdeki boþluða dokunsan kendinin uzaðýna düþeceðini biliyorsun. sevsen bu kadar katlanmazsýn, gitsen, kaldý ki gidecek yerin de yok, yoksul bir hayatý paylaþmaya hazýr deðil ellerin umut tek baþýna da yetmiyor.. açýkta kalmýþ dünya boþ verdiðin noktada kendine geliyorsun, bir kýrýlma noktasýnda buluþuyor zaman.
özgürlük sanýyor birileri nefes almayý, bir güle dokunmayý sevgi sanýyor, her ses önce kendini boðuyor. toplasan bir þiþeye sýðmýyor insan, þiþe kýrýlsa aþkýn deli rengi çýkacak ortaya.
sen uykularda büyü küçüðüm, ben ayrýlýklarda büyürüm... sen kendi bedeninde delisin. evet ilk ayrýldýðýmýz eylül deðil ki bu, ilk ýslandýðýmýz ve üþüdüðümüz gece deðil ki..!
sen uzun ip atlarken altýndan geçerdim, geçerdi kendinden yaramaz çocukluðum, býçaðýn her yüzü yetiyordu bizi korkutmaya. sýðýndýðýmýz en son piþmanlýðýmýzý hatýrlýyor musun..? yine anlamýný yitiren sorular soruyorsun, hep tersinden asýyorsun kirli çamaþýrlarý, biri görse senin aþkta ne kadar ecemi olduðunu anlayacak. oysa tanýdýðýn mumlar çoktan eridi geceyi ýsýtýrken, düþlerini anlatamýyorsun hiç kimseye. yüzün ne çabuk yaþlanýyor göðüslerini öperken, dil her dilde konuþacak kadar ustamý gerçekten..?
kendi gölgesine tünemiþ bir guguk kuþu uyandýrdý rüyadan, haydi, gel ne olur gün kaybolmadan…!
datça eylül 2009
Ýsa Ýnan
Sosyal Medyada Paylaşın:
İsa inan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.