Kýrýk dökük bir Ýstanbul akþamýný yürüyorum
Yürüyorum hiç barýnaðý olmayan köpekler gibi
Efkarý, daðlar kadar bulutlar var ardýmda
Ha patladý patlayacak öfkesini;
Kaldýrým güllerine, nöbetçi taksi camlarý
Peçeli baykuþlarýn gövdesine
Üç gölge inþa ediyorum, adýmladýðým çýðlýklarda
Ha bire üþüyüp duruyor sokaklar
Baktým olacak gibi deðil
Demli bir çay molasý verdim Aynalý Kahve’de
Asýrlýk yaþýnda saçlarý taralý bir rum kadýn
Özlemeyi çiziyor buðulanan pencerelere
Bir cinayet operasý sesini sýzdýrýrken karþý duvardan !
Avuçlarýmda patlayan soyafilizi,kanla yazýlmýþ afiþler
Gümüþ bir çerçeveden selam veren dostlarým geçiyor içimden
Ahmet Naci bin þehir ölüsüyle bakýyor uzaklardan
Çoðu gömülü kalbinde, sevdiðinden gerek
Suya yatýrmýþ kalbini yedigöllerde
Eski bir yaralýydý Cemile
Aðrýyan göðsünü aldýlar geçen yýl
Tekmil hizaya dururdu onu gören güller
Çið yaðan bir sabah
Küle dönmeseydi sevgilisi
Boðazýnda sloganlarla eðer
Mat bir Ýstanbul sabahýna varýr mýydým ?
Ardýmda ekipler, puþtlar ve þerefsizler
Ýki elimi bileþtiriyorlar; iki yitik þehir gibi
Öylece baktým bana olanlara
Biz eskiden yanyana yürürdük buralarda
Körpeciktin
Sýcaktýn
Hazirandý
Kýþ bakýyorum
Bu düðün niçin senin ?
Sustu Dilovasý
Devin Karaca
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.