Boncuk boncuk dizilmiþ Toroslar,
Akdeniz’in gerdanýna...
Sabahýn kýzýllýðýnda güneþ,
saçlarýndan akarken sicim sicim,
mavi,yeþil...
bir yol gibi ilerlerim kývrýmlarýnda,
sedefli,
yeþim rengi sularýna...
Bir tutsak gibi pençelerinde ben.
Ayaðýmda prangalar...
Aymaz bir halde dalarým
serin,berrak sularýna...
ve gönüllü atarým kendimi,
beni sarmalayan Akdeniz’in kucaðýna...
Güneþinde alazlanýrken tenin,
aheste aheste
sarhoþ ederken efsunlu güzelliðin...
Ölümüne susamýþlýðýna içerim
ab-ý hayatýndan kana kana...
Ve birden geceye dönerek rengin,
akar semalarýnda...
Bu kez,
akþamýn kýzýllýðýnda parlar saçlarýn...
Bir bedirin altýnda
siyah bir inci gibi ýþýldarsýn...
Tam kalbinde
bir mücevher gibi ay ýþýðý,
titreþtirirken sularýnda yakamozlarý,
demet demet sunarsýn
avuçlarýma aðmalarýný...
Zaman geçip de
azad ederken beni pençelerinden,
uzaklaþýrken...
rengi mavi,yeþil
adý Akdeniz olan bu güzellikten,
kývrýmlarýnda ilerlerim yine.
Ve ben gerdanýna doðru,
tersine alýrým bu kez yolu.
Ve içimde bir suskunluk,
kývranýrken ýraklarýnda,
Akdeniz’e bir aþinalýk kalýr aklýmda...
Gönüller Toroslar’da...
Toroslar,
boncuk boncuk dizilmiþ
Akdeniz’in gerdanýna...
Yasemin Elmas
2008 / Temmuz