ra
müptelasıyım gözlerinin…
müptelasýyým gözlerinin
nasýl anlatmalý bilmem
birkaç yudum parlatmalý evvel
piersite’da içtiðim kahvedeki sýcaklýk
bir sýcaklýk sarýyor içimi
içimi ýsýtýyor soðuk burgaz akþamýnda
ellerim avuçlarýnýn içindeymiþ gibi…
hani beyhude bakýnýyor ya insan yaþamýnda
haþlýyor nafile arandýðým gözlerin
iþte ben müptelasý var ya gözlerinin
birkaç yudum parlatmalý evvel
zaten pek feci vuruyor baþýma
en aðýrýndan köpek öldüren þarabýn
demleniyorum üçüncü kadehini
acýn çörekleniyor, içim kan aðlýyor
dar sokaklarýn daðlýyor bu cýlýz bedeni
ah bu huysuz sokaklar olmasa,
senin hayalin karþýmda durmasa
zindan karanlýðýnda kaybolmasam
kepenklere siluetin vurmasa
katiyen bu ayazýn kahrýný çeker miydim?
evet, muhakkak parlatmalý evvel
farkýnda olmak yakýyor içimi
yanmalý gözlerim, sözlerim tepeden týrnaða
uzandýkça ve sürtündükçe titreyen bu el
duyumsamadan geçmeliyim çýplak duvarlarý
hani beyhude bakýnýyor ya insan yaþamýnda
iþte ben müptelasý var ya gözlerinin
o koca zeytin tanesi gözlerinin
bir yolunu bulsam yankýlanmasa
çýplak duvarlara çarpan sözlerinin
benliðimdeki anlamý yitip gitse
zira küskütük sarhoþ olsam
mahmur olsam, kafam basmasa
doyasýya mesut olurdum, bahtiyar olurdum
coþkusu burnunda duman duman tüten
henüz baharýnda bir ihtiyar olurdum
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.