Serin ve çocuksu bir ülkeydi koynumuz
lodos çiçeklerinin çiylerinde yýkandýðý
özgürlük türkülerinde telve karasý notalarýn
dil ucuyla yudumlandýðý
sözlüðümüzde damýtýlmýþ kelimeler
bir þerbetin damaða dokunuþuydu kusursuz
dilimde çiçek açmýþlýðýn sözlü anlatýmý
saltanat mutluluklarým
ah kerime’m
ah lâl gönlüne susamýþ yaným
çivilenmiþ arzu saðanaklarým
dursun baþýmda dönen rüzgâr gülü
kara gözlü savruluþlarýmda yýkanan dünümün ruhu
bugünüm yosma aðzýnda dolanan sakýz gibi tatsýz
yarýným meneviþ kokulu bir meraktýr
ve yoksulken senden yana bilincim
aforoz’um kalbinden midir
en yýrtýk vesveselerin mazbut zamanlarýnda
içimde kanlý bir cenin gibi büyürken
yusufçuk kanatlý korkularým
feryadým Ferhat’ýn yüreðindeki köz olsa da
daðlarý delen kollarýna özlemleniyor niyet
unutma/ daraðacýna çýkarsan da aklýmdaki doðuran rahmini
avutma/ ölüm tek baþýna uðurlanmaktýr
rüzgâr gibi geçse de sicim ucundaki cicim zamanlar
yüreðime kýraðý düþürdükten sonra öykün
konuþma/ nabzýmda kýyamet soðuðu her gece
baldýrý çýplak uykularým
cübbemde mor gamzeli çýðlýklar
uzatsam gölgemi hasretin kýrýldýðý yere
gönlüm aþkýnla oynaþmak ister/ yâr bahane
ama utanma/ çok kubbelidir aþkýn doruklandýðý mekan
çýkarsan da baðlýlýk yeminlerine batmýþ elbiseni
lodos çiçeklerinin kehânetiyle avunur yine
gözleri saðanak tutkularým
hayat kýsa metrajlý bir film þeridi
sen esas kadýnsýn en esaslýsýndan
körpecik figüran ucuklamasýyla dudaklarýmda…
…
Nevzat KONÞER
Temmuz 09