BİR KADIN...
katmerli bulutlarýn inci grisine
ebruli ibriþimler baðlamakta
solgun benizli güneþ huzmeleri
donuk bir tebessüm düþmekte Boðaziçi’nin mahzun yüzüne
derin bir iç çekiþ gibi serâpa hüzün esmekte bâd-ý sabâ
kýyýlarda yalýlar
yamaçlarda köþkler kederde
bir varmýþ bir yokmuþ
heder heder içinde
henüz silinmemiþ
az önce okunan ezân-ý Muhammedî’nin aks-i sedâsý
gezinmekte gök kubbede
sularýn mavi teni
eski temmuzlarý anmakta ürperiþlerle
mor salkýmlar
yarý ölgün akasyalarý teselli etmekte
o köhne yalýnýn bahçesinde
ve
kýyýya yakýn harap kameriyede
sararmýþ bir fotoðraf gibi
bal köpüðü gözlü bir kadýn
örtmek için siyah saçlarýna akþamý
kýpýrtýsýz
beklemekte
avuçlarýnda kuru gül yapraklarý
mahzun
hummalar içinde
saatler
yorgun vapurlar gibi
çýrpýnan yüreðine inat
bezgin telaþsýz
umarsýz bir seyirle geçmekte
ve akþam________
erguvan gölgeli camlarda
güneþin yangýný sönmekte
ve iþte
yanýnda beliriyor beklediði
bir martý aklýðýnda geliyor nihayet
eski ve küskün sevdasýnýn hýrçýn hayaleti
gülümsüyor kadýn
ah ...onu halâ nasýl sevmekte
þeffaflýðý bedenini ruhunu delip geçmekte
çözülmüþ eski suskunluðu
çýðlýk çýðlýða söylenmekte
itham etmekte durmadan
düðümlü isyanlarýný
susan þiirlerini
kavuran hasretini hiç bilemeden
-neden
-neden gelmedin... demekte durmadan
nasýl öfkeli
ve gözyaþlarý içinde
susmakta kadýn
cevabý yok
ölümüne sustuðu o yemin üzre
pür keder mazi
süzülmekte kirpiklerinden o rast kâr-ý nevle
dönmekte
durmaksýzýn
dönmekte semâzen gibi gönlüyle
içinde hiç susmadan üflenen neylerle
hatýrlanýp içilmeyi bekliyor gibi bir yaný
kristal bir kadehte yarým kalmýþ gül þerbetince
ve hazana yenik kýzýl bir yaprak güzelliðinde
rýhtýmda daðýlan dalgalarýn tuzlu zerreleri
okþamakta yüzünü sevgilinin elleriyle
ve hiç açýlmamýþ bir sevda mektubu gibi
öylece duruyor ömürlük hatýralar gözlerinde
beklemekte
zamaný yok ederek
nefesini tutarak
beklemekte
ve artýk________
gitme vaktidir
usulca yerinden kalkýp
uzun eteklerine sarýlan kuru yapraklarý okþuyor gözleriyle
gölgesi
büsbütün inen gecenin lâciverdinde
usul usul yitmekte
gitmekte
bir daha hiç dönmemek üzere
benliðini eriten hasreti sürüklemek için var gücüyle
gönlündeki tevekkül mahremine
çilehânesine gitmekte
ve gözden kaybolmakta
ardýndan aðlayan
hicaz hümâyûn bir bestenin naðmelerinde...
ceyda görk
1 mart 2008 17.25
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.