BEN SENİN ÖNCE SESİNİ SEVDİM...
ben senin önce sesini sevdim
ne ismin, ne yüzün
ne de kim olduðun
yüreðim
yüreðini bilmiyordu
yalnýzca
özlediðim bir dost gibiydi sesin
mýsralara hüzün yaðdýrýyordu
gurbet gibi
hasret gibiydi sesin
bana uzak bir akþamdan aþinâ acýlar
sýmsýcak selamlar gönderiyordu
sabâ gibi
hicaz gibi
yankýlar býrakýyordun yüreðimde
mýsralar
sesinde harman zamaný olgun baþaklardan ayrýlan
buðdaylar gibi savruluyordu...
...
ben senin önce sesini sevdim
tütün sarýsý kelimeler
sesinde yeri göðü hazana boyuyordu...
eski bir ramazan akþamýnda iftarý beklerken
fýrýndan yeni çýkan pidenin sýmsýcak çaðrýsý gibiydi sesin
bana çocukluðumu hatýrlatýyordu
...
ben senin önce sesini sevdim
sesinde
daða çýkmýþ bir milisin yalnýzlýðý
erkekçe oynanan bir Ege zeybeðinin edasý
ve kavganýn ta ortasýnda
yiðitçe vuruþanlarýn vakarý gizleniyordu
sen tüketirken kelimeleri
sesin
vatan topraðýna al bayraðýna sevdalý
yiðit yüreklerin þehâdetine destanlar yazýyordu
...
ben senin önce sesini sevdim
ne þiirler anladý
ne kelimeler fark etti
neydi
nedendi
aðýt mýydý
sitem miydi
kurþun muydu
hançer yarasý mýydý derinlerde
sesin
sýrýlsýklam bir sevdâ gibi
içime iþliyordu...
Ceyda Görk
19 Temmuz 2006 11.38
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.