Çapkın Dul İstanbul
işgal
Çapkın Dul İstanbul
Sakince vuruyor akþam serinliðini yüzüme,
seyre dalýyorum kenti…
Ve bir diriliþ baþlýyor gün batýmý saatinde,
bir Sultan salýnýyor alaca entarili
kurtlar sofrasýnýn þamdaný yerine…
Servant’ýn üzerinde musiki,
opera orkestrasý,
kemane…
Kanaviçe iðnesi elinde gramofon,
çatlak plaklarý gýcýrdatýyor kendince;
bir tango çalýyor, bir tasavvuf müziði
Bizim ki, hovarda hatun misali; iþveli,
bir mini etekli, bir gelinlikli…
Deli gönlü demlendiðinde;
çapkýn dul süzerek çakýr gözlerini,
içtimaya alýyor beyaz atlý askerlerini,
görevlendiriyor gönlünce…
ve her biri ayrý yol çiziyor not defterine.
Ve þehir dansýna devam ediyor,
gün batýmý kýzýllýðý düþmüþ üzerine.
Bir ayak vuruyor, bir el çýrpýyor…
ince ince kývýrýyor… yanaklarý pembe,
eski gramofonun taþ plaklarý eþliðinde.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.