kiralýk katiller vuruyordu düþlerimi
kül rengi sayýklamalarla sana uyandým
konteynýrlar umut taþýyordu ölü þehrin çöplüðüne
saat dört sularýydý
ve bir tükürük gibi yüzüme çarpýyordu
nekrofili yalnýzlýðým
ki ben
bir bebeðin annesine uyanmasý gibi
sana uyandým
utanýyordum
menfi i mgelemelerimden
ve pornografik karelerimden
içimde pimi çekilmiþ arzular
darp edilmiþ bir rüya huzmesi
dört sularýydý saat
köþe baþý fýrýndan ekmek kokusu yükseliyordu
sarýyordu boydan boya dilenci sokaklarý
fýrýncý ekmek taþýyordu konur odun ateþine
ki ben
bir bedevinin çöle uyanmasý gibi
sana uyandým
sürüdü ayaklarým sabaha sanrý sonrasý bedenimi
ve eðreti bir kadýnlýðýn ihatasýndaki çocuk hüzünlerimi
saat dört sularýydý
it kemik taþýyordu
açlýktan bimar titrek eniðine
ve birkaç hýzlý adým arþýnlýyordu
ýssýz Arnavut kaldýrýmlarý
emekçi aðýt taþýyordu
faþist devrin düzenine
ki ben
“iþçinin ütopyasýna uyanmasý gibi”
sana uyandým
dört sularýydý saat
ve hala inadýna yanýyordu
hayalet siluetindeki sokak lambalarý
göz kýrpýyordu sivrisinek ýþýða
ak varak aþýða
soluk ölüm taþýyordu halvetteki þafaða
kulaklarýmda hep o paslý melodi
“takýntýlar özgürlüðe aðýt yakýyor”
ki ben
mahkumun urgana uyanmasý gibi
sana uyandým
kimse bilmiyor
ve kimse görmüyordu histerik kimliðimi
dört sularýydý saat
ellerim oluyordu dudaklarýn
dudaklarýn tüy dokuyordu
en mahrem derinliklerimde
ten nem taþýyordu
bacaklarýmdan ayak bileklerime
ki ben
helalin halele uyanmasý gibi
sana uyandým
iki çift arasýna sýkýþmýþ iðne deliðiydi huzur
inan küçücüktü düþlerim
oysa ben kocamandým
saat dört sularýydý
topuklu sýzýlarla uðulduyordu baþým
fahiþeler et taþýyordu
þarap kokulu nefeslere
soluk bir aydýnlýk süzülüyordu penceremden
karartma hüzünlerime
ki ben
ecelin Azrail’e uyanmasý gibi sana uyandým
dört sularýydý saat
zemheriden muzdarip
ayþ’a güller,
güne canlar uyandý
puslu bir sanata Angelica uyandý
sen uyuyordun
hiç bilmedin…
(A-Y)
aysegulguncan
*iþçinin ütopyasýna uyanmasý gibi
sana uyandým: Bu dize için caným arkadaþým Birgül Ulutaþ’a bin teþekkürü borç bilirim…