"sessiz sedasýz git baba,
Ardýndan bir ben aðlayayým
Birde/ birde mi?
Benden baþkasý da mý vardý..."
Aðzým uçum kenarlarýnda,
Dualardayým-yalnýz baþýna-
Burasý ellerinden daha da soðuk baba!
Tenim arayýþlarda/ kaybolmadan,
Gel baba, evimizin “en” olan tarafýna gel de otur!
Dün, beslenme çantamý evde unuttum
En çok korktum yine…
Belki gelmiþsin diye/ gitme diye hani,
Koþarak, hiç bakmadan saða-sola
Geldim baba, neden yoktun anlayamadým…
Sessiz sedasýz gel baba!
Gel ama/ parkýn tahterevalli kýsmýný özledim,
Hani binerdik ikimizde…
Hani bilirdik aðýrlýðýmýzý, yine de aynýydýk!
Þimdi bir yaným öksüz baba, bir yanýmsa hiç sorma?
Fotoðraf albümlerinde görüyorum resmini,
Mutluluktan sýyrýlmýþ gibiyim baba!
Ben sevmeyi bilemedim
En çok kýymetini…
Þimdi anlýyorum neden terk ettiðini…
Biliyorum çok üzdüm seni,
Mesela üç yýl (hiç) öpmedim nasýrlý ellerini…
Çocuktum, gençtim demenin anlamý yok!
Þimdi her þey döndü güze/ dökülüyorum,
Ýçimde sana ait ne varsa gözyaþlarýmdan taþýyor!
Unutmadým baba!
Ýnan o günlerimizi hiç unutmadým…
Biliyor musun?
—en çok seni sevdiðimi söyleyemediðim gün seviyorum baba!
(en çok seni beklediðim günü…)
“Þimdi her yaným sen kokuyor baba!”