merhaba
uzun zamanlýk anlarýn
kýsa süren sancýlarýn izlerinden sonra
yeniden bir serçe olup
dönüyorum sana
yýkýlmak üzeresin
merdivenler gömülmüþ odalara
miðferler yer deðiþtirmiþ
krallýðýn son varisi öldü mü yoksa
aramýza yol olan nehirler
kurumuþ
ve kurumuþ güllerin susuz bahçesi
sonbahar oluvermiþ yaz ortasýnda
üzülme
karanfil tohumlarý getireceðim
yollar deðiþmezse
bir dahaki sefere
yeniden inþaa edeceðim seni
senin için kerpiçler biriktirdim
karasal iklimin deðiþir belki
belki akdeniz olursun
beyaza bulanýr her yanýn
belki de yaslanýrsýn karadeniz’e
kara süvariler bekletirim
bilmedikleriz
sevmediklerimiz
yaklaþmasýn diye
merhaba þato
ayaðý aksak bir serçe gibi geldim sana
son olarak bir altýn kafes hatýrlýyorum
bir de baþýnda senden büyük bir akbaba
ne oldu böyle
yokluðumda bu nasýl bir karmaþa
konuþ
ve
toparla kelimelerini
duvarlar boþ kalmýþ
ve fotoðraflar silinmiþ
sisli gecelerden içeriye aldýðýn adamlar
çoktan seni býrakýp gitmiþ
þimdi þato
gel kendine
býrakýlmýþlýðýn ve yitirilmiþliðin yýkacaksa seni böyle
gidiyorum ben
otranto
beni bekle